Büyük Mürşidi Kamil Ali Kara Efendinin Anısına Mevlidi-i Şerif Okutuldu
Büyük Mürşidi Kamil Ali Kara Efendinin Anısına Mevlidi-i Şerif Okutuldu
Büyük Mürşidi Kamil Ali Kara efendi Hakka vuslatının 54. seneyi devriyesi nedeniyle okutulan mevlidi şerif ve dualarla anıldı…
Büyük Mürşidi Kamil Ali Kara efendinin Malatya'nın Akçadağ ilçesi Aşağı Örüçkü Mahallesinde bulunan Külliyede okutulan mevlidi şerife katılan misafir ve gönül dostlarına Ali Kara Efendi Hazretlerinin eşi Münire anne ile AK Parti 22. ve 23. Dönem Milletvekili, Sadiye Kara Ölmeztoprak'ın eşi Fuat Ölmeztoprak ev sahipliği yaptı.
Yaşanan depremler nedeniyle bu yıl icra edilen mevlidi şerif külliyenin iç bölümünde Akşam Namazını müteakip okutuldu.
Bu yıl kısıtlı sayı ile okutulan Mevlide yoğun katılım dikkat çekti.
Aynı gün Mürşidi Kamil Ali Kara efendinin anısına Türkiye'nin dört bir yanında Mevlid-i Şerif okutuldu.
BÜYÜK MUTASAVVIF ALİ KARA EFENDİ HAZRETLERİ'NİN KISACA HAYATI…:
Ali Kara Efendi Hazretleri, miladi 1900 yılında Malatya'nın Akçadağ İlçesi Aşağı Örükçü Köyünde doğmuş olup Babası Aliseydi Efendi, Annesi Fatima hanımdır.
Üstadı Osman Nuri Ölmeztoprak Efendi Hazretleri ile 1926 yılında tanıştılar. Böylece başlayan Mürşid-Mürid ilişkisi 18 yıla yakın bir süre devam ettikten sonra, Osman Nuri Efendi Hazretlerinin 23 Ocak 1944 tarihinde Hakka Vuslatı ile birlikte 1971 yılına kadar 27 yıla yakın bir zaman, manevi irşad görevini yürütmüştür.
Ali KARA Efendi Hazretleri yaşadığı zaman içerisinde yerli yabancı herkesin takdirini kazanmış büyük bir zattır. O'ndaki İnsana ve cümle yaratılmış olanlara, sevgi ve şefkat duygusunun yüceliği herkes tarafından örnek ve ibret alınacak bir haslet olarak anlatılacak kadar büyüktür.
Ali KARA Efendi Hazretleri, Osman Nuri ÖLMEZTOPRAK Efendi hazretlerine, manevi bir hürmet ve muhabbet duygusuyla bağlanmış ve bu muhabbetin büyüklüğü ile de, çok uzun zamanlarda ve yine çok büyük manevi mücahedelerle elde edilebilecek manevi makam ve derecelere kısa zamanda ermi, manevi alandaki bu eşsiz makamlara yükseldikçe, halkın nazarında da o nispette sevilmiş ve sayılmıştır. Ama O, hiçbir zaman tevazusunu terk etmeden ve daima kulluk şuuru içerisinde ve bir derviş gibi yaşadı. Dünya durdukça Maneviyat Sultan olarak anılacaktır.
Ali KARA Efendi Hazretlerine; İlahi sevgi duygusunun yüceliği ile, zamanın Yunus Emre'si, manevi olgınluk derecesi ile devrin Mevlana Celaleddini, yaptığı riyazet, ibadet ve insanı irşad ehli yapan çok tesirli sohbet ve kerametleriyle Asrın Muhammed Bahaeddin Nakşibendisi dersek, O'nu ve O'nun insana ve hayata bakışını, anlayışını ve davranışını anlatmaya çalışmış oluruz.
Ali KARA Efendi Hazretleri, tüm hayatını, en büyük düşmanımız olan nefis ve şeytanın hilelerini anlatmak, Cenab-ı Hakka, insanlığa ve Devletine saygı ve Muhabbetle bakmayı öğretmek ve ebedi hayata en güzel bir şekilde hazırlanmak gayesine yönelik olarak söz, fiil ve sohbetlerle geçirdi. Sayısız insana kendisini sevdirdi. Sayısız insanın maddi ve manevi sorunlarına yardımcı oldu. Böylece de dünya durdukça adı sevgiyle ve saygıyla anılmaya devam olunacaktır.
Üstadı Osman Nuri Efendi Hazretler onun için 'Anadolu'ya gelmemdeki zahir sebep, Birinci Cihan savaşıydı. Manevi sebep ise, Cenab-ı Hakk'ın beni, beni manevi bir ilham ile Bağdat'tan Malatya'ya yönlendirmesidir. Çünkü, ben daha Bağdat da iken Ali'nin irşadı hususu manevi ilham yoluyla bana bildirilmiştir' buyurmuşlardır.
Üstadını, tarifsiz bir manevi muhabbet ve hürmetle seven ve üstadı tarafından da bir o kadar muhabbet edilen bu zati yaşadığı müddetçe Kur'an ve Sünnet çizgisinde sohbetlerini irad etmiş manevi huzuru ve hususu olmayan bir zaman dilimi geçirmeye azmetmiş büyük ve ender bir İnsan-i Kamildir.
O, Mürşidine duyduğu sevgi ve saygı nedeniyle, hayatı boyunca kendini de, kerametlerini de hep saklamaya ve hep yokluğa yönelmiştir. Bu davranış özellikle onun zamanının Kutbu olduğunun bir başka boyutudur.
Ali KARA Efendi Hazretleri, hayatı tümüyle ibret ve örnek alınacak, örnek alındığında ise, her iki dünyada da mesut olunabilecek abide bir insandır.
Ali KARA Efendi Hazretleri, 29 Nisan 1971 tarihinde Hakka Vuslat etmiş olup, doğduğu ve yaşadığı köyündeki TÜRBESİ, Yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilerin ve sevenlerinin ziyaret ettikleri bir sevgi ve huzur abidesidir.
Manevi Tasarrufları dünya durdukça devam edecek olan bu büyük zatı, deryadan bir damla olarak anmaya çalıştık.