Cumhurbaşkanı Erdoğan: Toplam doğurganlık hızında felaketi yaşıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu'na katılarak bir konuşma yaptı.

Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sizlerin vasıtasıyla 81 ilimizdeki vatandaşlarımızın yanı sıra varlıklarıyla gönül, kültür ve diaspora coğrafyamızı şekillendiren tüm kardeşlerimize buradan muhabbetlerimi iletiyorum.' ifadesini kullandı.

'Aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı bir okul hükmündedir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sempozyum kapsamında yapılan değerlendirmelerin, yeni ve yenilikçi uygulama örnekleri bakımından emsal teşkil etmesini dileyerek, tebliğleriyle, eleştirileriyle, bilgi birikimi ve saha tecrübeleriyle sempozyuma katkı verenlere teşekkür etti.

Bazı kurumların bir milletin özünü teşkil etmekle kalmayarak, millî bir nüve olarak geçmişten aldığı müktesebatı geleceğe taşıyarak istikbale yön verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: 'İçtimai bünyemizin en küçük fakat en sağlam hücresi olan aile, işte bu müesseselerden biridir. Aileye baktığımızda milleti, millete baktığımızda da onu meydana getiren büyük medeniyeti görürüz. Bu yönüyle aile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı, millî ve manevi değerlerin muhafaza altına alındığı ve bu kıymetlerin nesilden nesile aktarıldığı bir okul hükmündedir. Merhum Nurettin Topçu, bu hakikati şöyle ifade ediyordu, 'Aile, örf ve adetlerin ve bir dereceye kadar seciyemizin hamurunun yoğrulduğu mekteptir. Sevginin ve kalp alışkanlıklarının mektebidir. Sabrın ve müsamahanın mektebidir. Şefkatin ve anlayışın mektebidir. Fedakarlığın ve vazifeler yüklenmenin mektebidir.' Mesele işte bu kadar açık ve nettir. Buradan hareketle şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, aile mektebinden yetişen bireyler ne kadar bilgili, ne kadar şuurlu olursa toplum da o derece güçlü olur.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya farklı bir açıdan yaklaşıldığında ise başka bir gerçekle karşılaşıldığını dile getirerek, 'Bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de milleti ve devleti yaşatamazsınız. Bunun için her fırsatta 'kmil insan, huzurlu aile, güçlü millet' diyoruz. Yani zübde-i alem olan insandan başlayarak aileye, oradan da topluma, millete giden bir silsileden bahsediyoruz. Eğer müreffeh bir ülke olarak geleceğe emin adımlarla yürümek, çağa ve dünyaya yön vermek istiyorsak bu silsileyi özenle korumamız gerekiyor.' diye konuştu.

'Hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz'

Herkese bu anlamda çok önemli vazifeler düştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Öğretmenlerimizden anne-babalarımıza, sivil toplum kuruluşlarımızdan merkezi ve yerel yönetimlere bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz. Aksi takdirde arzu ettiğimiz nesilleri yetiştiremez, bu konuda hiçbir mesafe kat edemeyiz.' dedi.

Tıpkı aile gibi kültür ve sanatın da değerleri yansıttığını, milletin dünyaya ve ötesine bakışını anlattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuşaklar ve insanlar arasında bağ kuran, bu yönüyle devamlılığı sağlayan alanların en başında kültür sanatın geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 'Hamdolsun bu noktada dünyanın imrenerek baktığı bir birikimin sahibiyiz. Edebiyatta, müzikte, mimaride, el sanatlarında, hat ve tezhipte, kısacası kültür ve sanatın her şubesinde, yüksek bir estetiğin, fevkalade bir müktesebatın temsilcileriyiz. Ecdadımız bir yandan üç kıtayı imar ve ihya edip gönüllere girerken, diğer yandan askerî, siyasi ve idari kabiliyetlerini kültürle, irfanla, sanatla birleştirmiştir. Rahmetli Samiha Ayverdi, bu noktada milletimizin karakteristik özelliğini şu cümlelerle anlatıyor, 'Kılıç tutan elleri, icabında sanat şaheserleri ortaya koyar. Maddi ve bedeni bünyelerini hazırlayıp terbiye ederken, manevi yapılarını da ıslah etmekten geri kalmazlar. İşte bunun için de fütuhat ve yükseliş asırları Türk coğrafyasını bir refah, medeniyet ve adalet zemini hlinde çiçeklendirmiştir.' Bizler de ecdadın o hikmetli bakışından ilhamla aileye dönük çalışmalarımızı kültür ve sanatla beslemeye, Türkiye Yüzyılı'na giden yolun kilit taşlarını döşemeye devam ediyoruz. Gerek bakanlıklarımız gerekse ilgili kurum ve kuruluşlarımız, risk önleyici ve çok boyutlu bir yaklaşımla hareket ediyor. Küresel kapitalizmin yeni cepheler açtığı, kültürel emperyalizm ve dijital kuşatmanın dünya genelinde şiddetini artırdığı bir dönemde aile kurumunun adeta üzerinde titriyoruz. Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalara ve LGBT gibi sapkın akımlara karşı gerekli tüm önlemleri alıyor, bu noktada en küçük bir tavize, ihmale, rehavete mahal vermiyoruz.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya ve dijital mecralarda insanla birlikte aileyi, toplum yapısını ve mukaddes değerleri hedef alan içeriklerle etkin şekilde mücadele ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin nüfusunun arttığını, fakat nüfus artış hızının azaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında. Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 verilerine bakıldığında istihdamda olan kadınların toplam doğurganlık hızının 1,38, istihdam sürecinde yer almayan kadınların toplam doğurganlık hızının ise 1,72 olduğunu gördüklerini belirterek, şunları kaydetti: 'Yani çalışma hayatının doğurganlık hızı üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu, istihdamda olmayan kadınların da çocuk sayısının düştüğü ortaya çıkıyor. Bundaki temel etken hiç şüphesiz şehirde kadınların giderek daha fazla yalnızlaşmasıdır. Şunu bir defa burada açık açık söylemek durumundayım. Beyler alınmasın, kusura da bakmasın ama kadınlar çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Yükün büyük bir bölümü maalesef kadınların omuzlarına yükleniyor. Oysa aile hayatıyla da bizlere en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam şöyle buyuruyor, 'Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarılarıdır'. Evet, tam olarak mesele budur. Bizim zihniyetimizin, bizim toplum ve aile yapımızın omurgası işte budur. İnancımızın bize emrettiği budur.'

Çocukların kendisiyle birlikte ailesine, topluma ve insanlığa faydalı birer fert olarak yetişmesinde anneler kadar babalara da sorumluluk düştüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bilimsel araştırmalarda ebeveynlerin evlatlarına ortak ilgi göstermesinin eğitim-öğretimin yanı sıra çocukların hayatın her alanında başarı düzeyini artırdığını gösteriyor. Dolayısıyla buradan evlat sahibi tüm babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları, daha fazla destek olmaları, özellikle çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum.' ifadesini kullandı.

'Aile birlikteliği daha önce olmadığı kadar günümüzde zemin kaybediyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir diğer mesele şudur. Veriler bize gençlerimizin artık daha geç yaşlarda evlenmeyi tercih ettiğini gösteriyor. 2024'te evlenme yaşı kadınlar için 25,8'e, erkekler için 28,3'e yükseldi. Boşanmaların 3'te 1'i evliliğin ilk 5 yılı içerisinde meydana geliyor. Toplum olarak giderek daha fazla bireyselleşiyor, bunun bir sonucu olarak da yalnızlaşıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

2008'de 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğünün 2024'te 3,11 kişiye gerilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Aynı şekilde yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hane halkı oranı son 8 yılda 5 puan artarak yüzde 20'ye çıktı. TÜİK verilerine göre, tek kişilik hane oranlarımız yıldan yıla artıyor. Bu tabloyla sadece metropollerde değil, nüfusu nispeten daha az Anadolu illerimizde de karşılaşıyoruz. Kırdan kente göçün yanı sıra neoliberal kültür ile teknolojinin de etkisiyle hayatımızın her alanında köklü değişimler meydana geliyor. Aile mahremiyeti ve aile birlikteliği daha önce olmadığı kadar günümüzde zemin kaybediyor.' sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sınamalar karşısında gerek demografik yapıyı iyileştirmeye, gerekse aile kurumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalara hız verdiklerini dile getirerek, 2025'i Aile Yılı ilan ettiklerini hatırlattı.

Evlilik öncesi eğitim, aile eğitimi ve aile danışmanlık hizmetlerini devreye aldıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ilimizi kapsayan Aile ve Gençlik Fonu'nu hayata geçirdiklerini ve dünya evine girecek gençlere faizsiz kredi desteği sunduklarını anımsattı.

Şu ana kadar bu krediyi almaya hak kazanan çiftlerin sayısının 62 bini geçtiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gelir kriterinde yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Destek tutarını ise 150 bin liradan 200-250 bin lira seviyesine yükselttik. Evlenecek gençlerimize inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz. Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin lira doğum yardımı yapıyoruz. 2026-2035 yılları arasını kapsayan dönemi, yani önümüzdeki 10 seneyi, 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' olarak ilan ettik. Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda tüm bu çalışmaları inşallah daha da etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Engelli kardeşlerimizden yaşlılarımıza, çocuklarımızdan ebeveynlerimize, aile ve toplum hizmetlerimize çok daha yüksek bir şuurla faaliyetlerimize devam edeceğiz' dedi.

'Çocuk dostu dijital dönüşüm çağrısı yapıyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye olarak çocukların yaşam, eğitim, sağlık ve korunma hakkı ile ifade özgürlüğünü teminat altına almak için tüm gayretleriyle çalıştıklarını vurguladı.

Çocukların artık yalnızca sokakta, mahallede, okulda değil dijital dünyada da büyüdüğünü, öğrendiğini, vakit geçirdiğini, oyun oynadığını, arkadaşlıklar kurduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Teknoloji alanındaki bu dönüşüm evlatlarımız için bilgiye erişim, üretkenlik ve iletişim gibi alanlarda önemli kolaylıklar sunarken aynı zamanda onları yeni tehlikelerle de yüz yüze getiriyor. Siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali, şiddet içerikli oyunlar gibi pek çok riske karşı evlatlarımızı korumak zorundayız.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla önce 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile detaylı bir yol haritası oluşturduklarını, ardından 2025-2029 dönemini kapsayan Dijital Dünya'da Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı'nı hayata geçirdiklerini belirtti.

Dijital okuryazarlığı artırdıklarını, güvenli dijital uygulamaları desteklediklerini, çocuklar ve ailelere yönelik eğitim programlarını yaygınlaştırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Şunu da büyük bir gururla ifade etmek isterim. Bugün yalnızca çocuklarımızın geleceğini korumakla kalmıyor aynı zamanda dünyaya 'Çocuk Dostu Dijital Dönüşüm' çağrısı da yapıyoruz. Bu vizyonu, ülkemizin öncülüğünde hazırlanan ve uluslararası alanda imzaya açtığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesiyle taçlandırmış durumdayız. Bu sözleşme ile yavrularımız için daha güvenli dijital bir geleceğin inşasına Türkiye olarak liderlik ediyoruz.'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere bu çalışmalarda emeği geçen tüm kurumlara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm çocukların 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutladı.

Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili İskender Pala ile kurul üyeleri ve AK Parti genel başkan yardımcıları da katıldı. (İLKHA)

Bülten

Bakmadan Geçme