İslam'ın Ticaret İlkeleri Asırlardır Yol Gösteriyor
İslam'ın Ticaret İlkeleri Asırlardır Yol Gösteriyor
İslam peygamberi, 1400 yıl önce insanlığın önüne ölüm ötesi hayatın mutluluğunu koyarken, bu mutluluğun üretileceği yer olarak dünyayı belirlemişti. İslam dini, bu dünyada çalışmayı temel bir şart olarak görürken, emeğin meşru yollarla kazanılmasını 'helal kazanç' ilkesiyle güvence altına alıyor.
Helal kazançta birinci şart emeğin meşru biçimde harcanması. Faiz, kumar, hırsızlık, gasp gibi yollarla mal edinme İslam'da yasaklanıyor. Ayrıca başkalarının hak ve hukukunu gasp etmeye de kesinlikle izin verilmiyor.
İslam peygamberi, Müslümanların ticarette uyması gereken kuralları belirleyen bir 'Ticaret Nizamnamesi' de oluşturmuştu. Bu nizamnameye göre:
Bir Müslümanın pazarlığı üzerine pazarlık yapılmamalı,
Müşterileri kızıştırarak piyasayı yükseltmekten kaçınılmalı,
Üreticinin malı henüz çarşıya inmeden ucuza kapatılmamalı,
Ticaret doğruluk esasına dayanmalı, yalan, emanete ihanet ve sahtekrlıktan uzak durulmalı.
En hayırlı kazancın kişinin kendi emeğiyle kazandığı rızık olduğu vurgulanırken, yalan yere yemin ederek mal satmanın kazancın bereketini kaçıracağı belirtiliyor.
Ahilik Teşkilatı Türk-İslam Medeniyetinin Temeli Oldu
Malazgirt Zaferi'nin ardından (26 Ağustos 1071) Anadolu'ya yerleşen Türkler, yeni vatanlarında Türk-İslam medeniyetini hakim kılmak için mimariden tarıma, eğitimden ticarete kadar birçok alanda sistemli bir yapı kurdu. Bu süreçte Ahilik Teşkilatı, Anadolu'nun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısında büyük bir rol oynadı.
Ahilik, İslam ahlakından beslenen, kardeşlik esasına dayalı bir teşkilattı. Hakan olarak Hz. Ali (R.A), pir olarak Hacı Bektaş-ı Veli, şah olarak ise Ahi Evran Veli kabul edilirdi. Ahiliğe göre bir ahi;
Eli, kapısı ve sofrası açık,
Gözü, beli ve dili bağlı olmalıydı.
Zina, münafıklık, dedikodu, iftira, kibir, kin, emanete ihanet, cimrilik ve cinayet gibi davranışlar ise ahilikten çıkarılma sebepleriydi.
Kerim Çelebi'nin Öğütleriyle Nokta Kondu
Anadolu Ahi Evran İş Adamları Dernek Başkanı Mehmet Gürbüz, Kerim Çelebi'nin şu öğüdünü hatırlattı:
'Ey oğul! Saygılı ol ki saygı göresin. Sözün dolusunu söyle ki dinlete bilesin. Bundan böyle sana şarap içmek, kumar oynamak yoktur. Kıskanmayacaksın, kin tutmayacaksın, zulüm etmeyeceksin. Yalan söylemek, sözden dönmek, emanete hıyanet etmek yoktur. Kuşanacağın kuşağın onurunu bil, çabala ki bu basamaklara yanaşabilesin.'