Sarıoğlu:'Tek Yol Memleket'

Memleket Partisi Malatya İl Genel Sekreteri Avukat Çağrı Sarıoğlu parti çalışmaları ve gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Memleket Partisi Malatya İl Genel Sekreteri Avukat Çağrı Sarıoğlu parti çalışmaları ve gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Sarıoğlu Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek "Tek çıkış yolu Memleket Partisi iktidarıdır" dedi.
Memleket Partisi Malatya İl Sekreteri Avukat Çağrı Sarıoğlu parti çalışmaları başta olmak üzere gündem ile ilgili Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Erdal ÖZTÜRK' e açıklamalarda bulundu. Avukat Sarıoğlu ile yaptığımız bu çok özel söyleşiyi siz değerli okurlarımız için haberleştirdik.
Kendinizi tanıtır mısınız?
1990 Malatya doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Malatya'da tamamladıktan sonra Ankara Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği üyesiyim. ADD Genel Merkez Gençlik Kurulu, ADD Genel Merkez Toplumsal Konuları Araştırma Kurulu üyeliği görevlerinde bulundum. Anadolu Üniversitesi AÖF Sosyoloji bölümü öğrenciliğine devam etmekteyim. Malatya'da Sivil Toplum Kuruluşlarında gönüllülük esasına dayalı çalışmaktayım. TEMA Vakfı Malatya İl temsilci yardımcılığı görevinde bulundum. Şu an Malatya Yeşilyurt Eğitim Derneği Akademi Başkanlığını yapıyorum. UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneğinin gönüllü avukatlarındanım ve Sayın Muharrem İnce'nin Genel Başkanı olduğu Memleket Partisi'nin Malatya Kurucu İl Genel Sekreterliği görevini yapıyorum. Halen Malatya ilinde serbest avukatlık yapmakta olup, evli ve bir çocuk babasıyım”
Memleket Partisi'nin Çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?
Partimiz Türk siyasi tarihinin en hızlı örgütlenen partisi durumunda olup, 4 ay gibi kısa bir sürede 55 ilde örgütlenip kongrelerimizi il ve ilçelerde yapıp büyük kurultayımızı gerçekleştirerek, seçimlere girmeye hak kazandık. Seçim ehliyeti aldık. Örgütlenme hızımız fazla olduğu için elbette bir takım eksiklikler olabiliyor. Partimiz eksiklikleri giderme noktasında da çok hızlı ilerliyor. Bu noktadan sonra saha siyasetine ağırlık vermeye başladık. Öncelik hedefimiz büyük kurultaydı. Kurultayımızı yaptıktan sonra da bütün çalışmalarımızı sahaya yansıtmaya başladık. Saha çalışmalarımızda partimizi ve projelerimizi halka anlatmaya başladık. Halk bizim için her zaman önceliğimiz olacaktır. Memleket Partisi halkın hizmetkârı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor”
Parti içi demokrasi için neler söyleyeceksiniz?
Bizim partimizde Genel Başkanı üyeler seçiyor, delegeler değil. Bu çok önemli bir ayrıntı bence. Memleket partisini Sayın Genel Başkanımız Muharrem İnce kurdu. Öncülüğünü ve liderliğini kendisi yapıyor. Yeni kurulmuş bir parti de olsak, biz tüzüğümüzde bulunan parti içi demokrasiyi uyguladık. Nasıl; Biz il kongrelerimizi tamamladıktan sonra il binalarına sandık koyarak üyelerimizin oyuna sunduk. Genel başkan olarak kimi aday görmek istiyorsa ona oy verdiler. Tüm sandıklarda da Sayın Muharrem İnce çıktı. Biz bunları yaparken laf olsun diye ve göstermelik bir şekilde yapmadık. Tüzüğümüz de yer alan maddeyi uyguladık. Biz partimizde demokratik ruhu oturtmaya çalışıyoruz. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimi için de geçerli. Sayın Genel Başkanımız ben her zaman Cumhurbaşkanlığı adayıyım değil aday adayıyım diyor neden; Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başladığında başka bir aday varsa parti içerisinde Genel başkanımızla birlikte onu da oylayacağız ve birinci olan kişi üyelerimizce teveccüh görürse Cumhurbaşkanı adayımız olacaktır. Biz öyle göstermelik demokratik desinler diye asla yapmıyoruz. Bizde adayı delegeler değil üyelerimiz seçecektir. Bu demokratik anlayışı gelecek nesillere aktarmak için çok önem veriyoruz. Bu bakımda partimiz Türkiye'deki siyasi partiler içinde en demokratik olan partidir”
Hangi İttifak içinde yer alacaksınız?
Biz tek başına iktidar olacağız. 50+'i alacağız. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bizler kendimizi Mustafa Kemal Atatürk'ün evlatları ve askerleri olarak görüyoruz. Atatürkçü bir parti umutsuz olamaz. İttifaka girerek umutsuzluk aşılamaya çalışmayacağız. Biz tek başına iktidar olacağız. İktidar için Lidere ve kadrolara sahibiz. Bizim diyoruz ki “Ne Cumhur, Ne Millet, Tek Yol Memleket.” İktidar iddiamızı zaten bu slogan tek başına anlatıyor. Şuan ittifakları konuşmak için de zaten çok erken. O şimdinin meselesi olamaz. Seçime kısa bir süre kala Genel Merkezimiz ve Sayın Genel Başkanımız tarafından elbette değerlendirilecektir. Bizim ısrarla söylediğimiz şey şu ki; Cumhur İttifakında yer almayacağız. Bu net bir bilgidir. Biz tek başına iktidar olmak için bütün kadrolarımızla çalışacağız. Genel Başkanımızda bu anlamda Türkiye'nin dört bir yanını geziyor. Hafta sonu da Sayın Genel Başkanımız memleketimize geldi. Genel Başkanımıza çok büyük bir ilgi vardı. Hemşerilerimizin yüzündeki o umutlu tebessümü görmek hepimizi önümüzdeki işleri yerine getirme hususunda büyük bir motivasyon kazandırdı. Memleket partisi halkımız için gece gündüz çalışmalarına devam ediyor”
Memleket Partisi Güçlendirilmiş Parlamenter sistemini mi savunuyor, yoksa mevcut sistemi mi savunuyor?
Şuan içinde bulunmuş olduğumuz sistem ucube bir sistem. Bu ucube sistemi savunmamız mümkün değil. Ancak biz halkımıza doğruları anlatmak zorundayız. Zaten bunun için yeni bir parti kurduk. Şuan ki mevcut sistemi değiştirmek bugün ki şartlarda kolay değil. Bunun hukuki süreçleri var. Yasal dayanakları olmalı. Gerekli çoğunluk ya da referanduma gidilecek çoğunluğu sağlamanız gerekiyor. Genel Başkanımız da öncelikle siyasi partiler yasasını değiştirmemiz gerektiğini her zaman dile getiriyor. Siyasi partiler yasasını değiştirerek değişime başlayabiliriz. Bunu yapmadan da Güçlendirilmiş Parlamenter sistem demek gerçeğe aykırı geliyor”.
Adalet ve hukuka neden güven azalıyor?
Adalet ve hukuka güvenin azalmasının sebebi hukukun tesisi için gerekli olan devlet kurumlarının zafiyet göstermesidir. Hâkim-Savcı alımlarındaki mülakat sistemidir. Hukukta ve vicdanlarda yeri olmayan torpil müessesesinin ne yazık ki geçerli olmasıdır.
Hukuk devleti, kurallarını uygularken ayrım yapmaz, yapmamalı. Bir yasak var ise herkes için geçerli olmalı, bir ayrıcalık var ise kanunda veya mevzuatlarda gerekçesiyle birlikte yazmalıdır ve hakkaniyet sınırlarını aşmamalıdır. Denetimi yapılmalıdır. En basiti bir trafik cezası bile eğer emniyette “adamı” olan için iptal ettirilebiliyorsa durum çok vahim demektir. Devlet yönetiminde liyakat değil de keyfiyet olduğu müddetçe vatandaşın adalete ve hukuka olan güveni hep azalacaktır.
Ülkemizde ki yargı bağımsız ve tarafsız mı?
Ülkemizdeki yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılır duruma gelmiştir. Bu yeni bir durum değil uzun bir süredir yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılır durumda. Önceki yıllara baktığınızda Ergenekon ve Balyoz gibi hukuka aykırı davaların devlet içerisine sızmış ve sızmasına müsaade edilmiş FETÖ eliyle yürütüldüğü günleri yaşadı Türkiye. Daha önce de buna benzer hukuksuzlukları yaşadı. Günümüze geldiğimizde hukuksuzlukların devam ettiğini görmek halkımızda büyük bir endişe yaratmaktadır. Bu hukuksuzluklar varken bu ülkeye yatırımcı nasıl gelebilir? Çünkü hukukun olmadığı hiç bir yerde güven olmaz, istikrar olmaz, yatırım olmaz, liyakat olmaz ve ekonomik olarak ülkece zor günler yaşanır. Ben hukuk devletinden yanayım. Hukuk devletine inanmak zorundayız. Başka bir seçeneğimiz yok. Ancak yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilebilirliği için liyakat olmazsa olmazımız olmak zorundadır. Liyakat olduğu zaman yargıda bağımsız ve tarafsız olur. Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır.
Ekonomide yaşanan sıkıntılar hakkında neler söylemek istersiniz?
Ülkemizin şuan içinde bulunduğu ekonomi şartlar insanların yaşam tarzlarını ciddi anlamda etkiliyor. Gelirin her gün küçüldüğü ama giderlerin her gün arttığı bir süreç yaşıyoruz. Döviz karşısında para birimimiz her gün eriyip gidiyor. Dövizdeki önlenemez yükseliş beraberinde zamları getirdi. Marketler sabahtan akşama fiyatları değiştiriyor. İnsanlar artık temel ihtiyaçlarını dahi alamayacak duruma geldi. Bunun sebebi insanların geliri giderlerinden az olduğu için sorunları da beraberinde getiriyor. Köylü yükselen fiyatlarla üretim yapamıyor. Memur, işçi, emekli, zor günler yaşıyor. Ekonomi kötü yönetildiği için kötü gidişatın faturasını da halkımız ödüyor. Asgari ücretle geçinen insanlar yeni güne borçlanarak giriyorlar. Öyle bir duruma geldik ki maaşlarını çekenler eve gitmeden paranın bittiğini söylüyorlar. Asgari ücret kesinlikle ivedi bir şekilde artırılmalı. Emekli maaşları yükseltilmeli. Çünkü şuan ki koşullarda insani temel ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor. Bizim iktidara gelmemizle birlikte bütün bu sorunlar çözülecek ve halk rahat bir nefes alacak. Liyakatin ve üretimin olmadığı bir yerde bu sonuçlar kaçınılmazdır. Bizimle birlikte çoklu maaş düzeni bitecek ve herkes alın terinin karşılığını alacak. Memleket Partisi iktidarında bir avuç insan değil halkın tamamı refaha ulaşacak mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayacaktır. Bağımsız, tarafsız bir yargı ve hukuk güvenliği olmadığı için ekonomi bitmiş durumda.
Erken Seçim olur mu?
Şu aşamada erken seçim görülmüyor. Ben şahsen seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum.
Malatyalı hemşerilerinize iletmek istediğiniz mesajınız var mı?
Malatyalı hemşerilerimize öncelikle Genel Başkanımızın buraya gelişinden dolayı göstermiş oldukları yoğun ilgi ve katılımlarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Memleket Partisi olarak bizler liyakatli ve memleket sevdasıyla hemhal olan kadrolarımızla birlikte hiç kimseyi ayırmadan ve daha yaşanabilir bir Malatya için gece gündüz çalışacağımızı belirtmek istiyorum. Bunun için vizyonumuz da projelerimiz de var. Bütün hemşerilerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum" dedi.

Haber&Foto: Erdal ÖZTÜRK

Pusulamalatya

Bakmadan Geçme