Anoreksiya Nedir..?

Klinik Psikolog Mehmet Demez Anoreksiya hakkında bilgi verdi.

Klinik Psikolog Mehmet Demez Anoreksiya hakkında bilgi verdi

Demez, “Anoreksiya, halk arasında daha çok manken hastalığı diye bilinmekte. Anoreksiya nervoza’da amaç ince bir bedene sahip olma arzusudur. Bu amaç için de yemek yeme, bedenin şekli ve kilo aşırı derecede kontrol edilir.” Dedi.
Klinik Psikolog Mehmet Demez;
“Şöyle bir tablo hayal edin; aynada kendine bakıyorsunuz ve gördüğümüz görüntü-  şişman genç bir kadın. Ama gerçekte iskelete dönmüş genç bir kadın. Besin anlamında tükettiğiniz tek şey bir adet elma.  O yediğinizi de yakmak için egzersiz yapıyorsunuz. Çevrenizdeki insanlar kilonuzla ilgili endişeleniyor. Adeta kemikleriniz sayılıyor. Ama siz bunu önemsemiyorsunuz. Yemek yemenin söz konusu olduğu sosyal ortamlardan kaçınıyorsunuz. Kilo vermek için zayıflama hapları, müshiller, idrar söktürücüler kullanıyorsunuz. Çünkü amacınız daha fazla kilo vermek ve ince olmak. Yaşanılan bu durumun psikiyatride tanımsal bir karşılığı var: Anoreksiya nervoza.
Anoreksiya nervoza nedeniyle bir süredir hastanede tedavi gören sosyal medya fenomeni Nihal Candan'ın ölümüyle bu hastalık gündeme geldi. Peki, nedir bu anoreksiya?
Anoreksiya, halk arasında daha çok manken hastalığı diye bilinmekte. Anoreksiya nervoza’da amaç ince bir bedene sahip olma arzusudur. Bu amaç için de yemek yeme, bedenin şekli ve kilo aşırı derecede kontrol edilir.
Anoreksiya şöyle tanımlanıyor; bireyin kalori alımını aşırı şekilde kısıtladığı, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan son derece ciddi sonuçlara yol açabilen bir yeme bozukluğu. 
Anoreksiya nervoza diyebilmek için; öncelikle kişinin çok zayıf olması, zayıf olmasına rağmen kişinin kendini kilolu görmesi ya da çok zayıf olduğunu kabul edip buna rağmen kısıtlayıcı davranışlarını sürdürmesi, aşırı derecede kilo alma korkusu gerekiyor. En küçük bir kilo değişikliği bile bu kişiler için çok felaketleştirici biçimde algılanabilmekte.
Bu hastalık, bireyin yeme, kilo ve beden algısı üzerine geliştirdiği olumsuz düşüncelerle başlar ve zamanla yaşamını ciddi bir şekilde etkiler. Tedaviye başlanılmadığında da ölümle sonuçlanabilir.
Anoreksiyada bireyler her yediklerinde çok kilolu hissediyorlar. Her geçen gün daha düşük bir kiloya ulaşmak istiyor. Ancak 25 kilodan aşağısı ölümle sonuçlanabilmekte.
Anoreksiya nervozanın en sık görüldüğü yaş grupları 15-19 yaş arası olup, beyin kimyasındaki farklılıklar, duygudurum bozuklukları, genetik yatkınlık, aile içi dinamikler, düşük benlik saygısı, erken yaşta yaşanan travmalar gibi psikolojik etkenler anoreksiyanın gelişiminde rol oynayabiliyor. 
Psikiyatrik hastalıklar içinde ölüm oranı en yüksek olan hastalık anoreksiya nervozadır. Anoreksiyada doğrudan hastalığa bağlı ölüm gerçekleşebiliyor. 
Anoreksiyada kişi yardım talebine karşılık vermez ise vücuttaki işleyişte bozulmalar meydana geliyor.  Tansiyon ve nabızda düşme, ciltte kuruluk, saç dökülmesi, kabızlık, adet görme halinin kesintiye uğraşması vs.
Anoreksiya, kişi için hayati tehlike oluşturduğunda ailenin de talebiyle hastanın mecburen yatırılışı yapılabilir. Anoreksiya hastalarının beden kitle endeksi 15’in altına düşünce yatış düşünülebilir. Anoreksiya tedavisi kişiye özel olarak planlanıyor. Tedavi sürecinde beslenme terapileri, ilaç kullanımı ve psikoterapiler birlikte uygulanıyor. Tedavide ilk adım, doğru beslenme ve sağlıklı kiloya ulaşmaktır.
Sosyal medya zayıf olma halini güzellik ile eşdeğer tutmakta ve ideal bir beden algısı oluşturmakta. İnsanlarda kendilerini belirlenen o ideal ölçülere benzetebilmek için inanılmaz efor sarf etmekte. Bu nedenle sosyal medyanın her çeşit bedene saygı gösteren paylaşımlara öncelik vermesi gerekir.”

Hoşça bakın zatınıza…

Bülten

Bakmadan Geçme