- Haberler
- Kültür Sanat
- Ata Topraklarına Yolculuk: Tarih, İşgal ve Çıkarılması Gereken Dersler
Ata Topraklarına Yolculuk: Tarih, İşgal ve Çıkarılması Gereken Dersler
Ata Topraklarına Yolculuk: Tarih, İşgal ve Çıkarılması Gereken Dersler
Dr. Devrim Alkaya, Ata Toprakları olarak nitelendirilen Orta Asya coğrafyasına yaptığı yolculukta edindiği izlenimleri ve tarihsel çıkarımları kamuoyuyla paylaştı. Daha önce Semerkant, Taşkent ve Buhara üzerine yazılar kaleme alan Alkaya, bu kez gezinin arka planındaki tarihsel gerçeklere ve günümüze düşen derslere dikkat çekti.
“Ata toprakları gerçekten rüya gibi. İyi planlanmış bir tur ve donanımlı bir rehberle bu coğrafyayı gezmek büyük bir keyif. Ancak gezmek kadar düşünmek de gerekiyor” diyen Alkaya, Orta Asya’nın bugün bağımsız devletler olarak var olmasının, Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
SSCB Dağılmasaydı Özbekistan Değil, Sovyetler Birliği Gezilecekti
Sovyetler Birliği’nin, 25 Aralık 1991’de Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un istifası ve ardından 26 Aralık’ta resmen dağılmasıyla Özbekistan, Kazakistan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazandığını hatırlatan Alkaya, “Eğer bu dağılma yaşanmasaydı bugün Özbekistan’ı değil, SSCB’yi geziyor olacaktık” ifadelerini kullandı.
1917 Rus İhtilali sonrasında tüm Türkistan coğrafyasının Rus işgaline uğradığını belirten Alkaya, bu hâkimiyetin etkilerinin günümüzde dahi sürdüğünü dile getirdi. Anadolu’nun da geçmişte Rus işgalini yaşadığını hatırlatan Alkaya, Kars’ın 18 Kasım 1877’den 25 Nisan 1918’e kadar yaklaşık 40 yıl Rus işgali altında kaldığını anımsattı.
Buhara Kalesi’nde Tarihle Yüzleşme
Gezinin önemli duraklarından biri olan Buhara’daki Ark Kalesi’ne de değinen Alkaya, kalenin MS 5. yüzyılda inşa edildiğini, yüzyıllar boyunca hanlık ve emirliklerin yönetim merkezi olarak kullanıldığını belirtti. 1920 yılında Ruslar tarafından ele geçirilen kale, bugün müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
Buhara Emirliği’nin yönetim merkezini gezerken “Bu denli güçlü ve köklü devletlere ne oldu?” sorusunu sormadan edemediğini belirten Alkaya, Rus işgalinin nedenlerini de tarihsel çerçevede değerlendirdi.
Bölünmüşlük, İşgalin Kapısını Açtı
Türkistan coğrafyasında Özbek Hanlığı, Timuriler Devleti, Buhara ve Hive Hanlıkları gibi birçok Türk soylu devletin var olduğunu ifade eden Alkaya, bu yapıların ortak kaderine dikkat çekti. “Hepsi Türk soyluydu ancak her biri ayrı devlet olma peşindeydi. Her biri kendini üstün görüyordu. Rusya ise bu küçük ve parçalı yapıları tek tek avladı” dedi.
Cengiz Han soyundan gelenlerin “Han”, diğer yöneticilerin ise “Emir” unvanı kullandığını hatırlatan Alkaya, Emir Timur’un da bu nedenle han değil emir olarak anıldığını belirtti.
Günümüze Işık Tutan Bir Yolculuk
“Ata Topraklarına Yolculuk” gezisinin günümüz için önemli dersler barındırdığını vurgulayan Dr. Devrim Alkaya, bu deneyimlerini hazırladığı televizyon programlarıyla da izleyicilere aktardığını söyledi. Programların YouTube kanalında yayımlandığını belirten Alkaya, önümüzdeki haftalarda bu yolculuğu anlatmaya devam edeceğini ifade etti.
Dr. Devrim Alkaya
İnşaat Yüksek Mühendisi & TV Programcısı
Kültürel Miras Uzmanı
Bakmadan Geçme