- Haberler
- Gündem
- İbrahim Murat Gündüz'den Ülkücü Şehidimiz Cengiz Baktemur'un Vefat Yıldönümünde Anma Mesajı
İbrahim Murat Gündüz'den Ülkücü Şehidimiz Cengiz Baktemur'un Vefat Yıldönümünde Anma Mesajı
'Gülüşüyle ölümü korkutan yiğit: Cengiz Baktemur'
Bu toprakların mayasında îman vardır, töre vardır, yiğitlik vardır. Ama bazen öyle bir yiğit çıkar ki, yalnızca yaşarken değil; şehâdetiyle de bir millete yön tayin eder. Cengiz Baktemur işte o yiğitlerdendir. Vefat yıl dönümünde, Türk milletinin ve ülkücü hareketin bu kutlu evlâdını rahmetle, minnetle, dualarla yâd ediyorum.
1970’li yıllarda ülkemiz, Sovyet destekli Marksist ideolojilerin üniversiteleri işgal ettiği, camilerin hor görüldüğü, vatan ve bayrak düşmanlarının sokaklarda cirit attığı karanlık günlerden geçiyordu. İşte bu günlerde Başbuğ Alparslan Türkeş’in etrafında toplanan ülkücüler, Türk milletinin bekâsı için canını siper etmiş, her gün bir şehit vermiş, ama asla diz çökmemişti.
Cengiz Baktemur da bu mücadelede, genç yaşına rağmen, imanla çarpan kalbiyle, Türk milletine sevdalı duruşuyla, milletin evlâdı olarak safa geçmişti. Malatya’nın Doğanşehir ilçesinden çıkan bu yiğit; iftiralarla, kumpaslarla, düzmece dosyalarla cezaevine atıldı. Henüz 18 yaşındaydı. Ama kalbi 1000 yıllık Türk tarihinin onuruyla doluydu. 20 yaşında idama mahkûm edildi. Darağacına yürürken döktüğü dizeler, yürekleri kanattı:
“Yaşım on sekizdi hapse düştüm
Bu iş nasıl oldu hayrete düştüm
Yirmi yaşında idamlık oldum
Genç yaşımda kıyma bana Azrâil…”
Ama kıydılar… Hem de aziz milletin gözleri önünde.
Cengiz kardeşimiz, darağacına yürüdü. Gülümseyerek. Çünkü iman eden korkmaz. Son arzusu sorulduğunda sadece iki şey istedi:
Bir bayrak… ve bir Kur’an…
Ve o an, tarih durdu. Elinde tuttuğu bayrağı göğsüne bastırarak seslendi:
“Ey benim şerefli bayrağım! Ben seni dalgalandırmak için çok mücadele ettim ama seni dalgalandırmaya gücüm yetmedi.”
Bu söz, bir vasiyetti. Bu söz, hepimizin boynuna dolanmış bir görevdir.
Annesi Firdevs Hanım, zindan kapılarında oğluna ulaşmak için kapı kapı dolaştı. Ziyaretine geldiğinde evladının yüzünde yine o tevekkül vardı. “Üzülme ana,” diyordu Cengiz. “Alnımıza böyle yazılmış.” Ama biz biliyoruz ki bu alın yazısı değil, ihanetin, baskının ve Türk düşmanlarının el birliğiyle kurduğu bir düzendi.
Bugün bizlere düşen; Cengiz gibi yiğitlerin bize bıraktığı bu bayrağı yere düşürmemektir. Bugün hâlâ üniversitelerde, siyasette, medyada Cengiz’in idamına sevinenlerin torunları geziyor. Sadece maskeleri değişti. Mücadele aynıdır.
Ülkücü hareket, geçmişte verdiği mücadeleyle Türk milletinin kaderine yön vermiştir. Bugün de aynı kararlılık ve imanla yol yürümek boynumuzun borcudur. Cengiz Baktemur’un gülüşüyle korkuttuğu ölümü, biz bugün Türk düşmanlarına korku olarak taşıyacağız. Onun hatırası bizim ruhumuzda, davamızda ve geleceğimizde yaşıyor.
Ruhun şad olsun Cengiz Ağabey.
Senin bıraktığın yerden, dimdik, imanla ve cesaretle yürümeye devam edeceğiz.
Bayrak bizde, Kur’an bizde, ülkü bizde…
İbrahim Murat Gündüz
Adanalı Türk milliyetçisi, ülkücü hareketin neferi
#ibrahim-murat-gunduz
#cengiz-baktemur
https://medium.com/@imuratgunduz/silah-de%C4%9Fil-y%C3%BCrektir-mesele-6211cf64aa8b
Bakmadan Geçme





