MESOB Başkanı Şevket Keskin: 2Malatya'da Depremden Sonra Ekonomi Depremi Yaşadık'
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) saha çalışması kapsamında Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara ve, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, MESOB Başkanı Şevket Keskin'i ziyaret etti.
Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (MESO) Başkanı Şevket Keskin, kentteki esnafın ve ticaret hayatının zorlu durumuna dikkat çekerek, hâlâ 5-6 bin esnafın konteynerlerde yaşadığını ve geçim mücadelesi verdiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) saha çalışması kapsamında Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara ve, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, MESOB Başkanı Şevket Keskin’i ziyaret etti. Ziyaret programına CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Erzincan milletvekili Mustafa Sarıgül ve CHP İl Başkanı Barış Yıldız’da katıldı.
Keskin, CHP Heyetine ziyaret için teşekkür etti.
Yaşanan zorlukları anlatırken, depremden önce iki yıl boyunca pandemiden dolayı evlerinden çıkamadıklarını, depremden sonra ise iki yıl boyunca evlerine giremediklerini belirten Keskin, “Hâlen daha benim 5.000–6.000 tane esnafım konteynerde ikamet ediyor. Esnafımız devletin vergi yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışıyor. Depremden önce bildiğiniz gibi pandemi oldu. İki yıl evlerimizden çıkamadık. Deprem oldu, iki yıl evlere giremedik. Hâlen daha evlere giremedik. En büyük depremde aslında ekonomi depremi yaşadık.” dedi.
Keskin, Malatya ekonomisinin lokomotifi olan ve Malatya'daki insanların yüzde 60'ının geçim kaynağı olan kayısının yaşana don felaketi ile birlikte tamamen yok olduğunu ifade etti. Keskin, "Ne kayısı kaldı, nede başka bir meyve kaldı, hiçbir şey kalmadı” dedi.
"İnsanların Karnını Doyurmadan Mutlu Edemezsiniz"
“Bunu Sayın Cumhurbaşkanına da söyledim: İnsanların karnını doyurmadan insanları mutlu edemezsiniz" diyerek ticari hayatın önemine dikkat çeken Keskin, "Ticaret ayağa kalkmadan bir ili ayağa kaldırmak mümkün değil" ifadelerini kullandı. Esnafın son zamanlarda kredi çekmek zorunda kaldığını ancak geri ödemelerde zorlandığını da sözlerine ekleyen Keskin, hükümete 2024 yılına kadar vergi alınmaması, 2025'ten sonra ise tüm yükümlülüklerin yerine getirilebileceği yönünde bir öneri sunduklarını, ancak sonuç gelmediğini kaydetti. Keskin, “Biz hep şunu söyledik: 2024 yılına kadar devletin girdilerini almayın bizden. 2025’ten sonra üstümüze düşen ne varsa ödeyelim. Çünkü para kazanmadık, hiçbir şey kazanmadık.” Dedi.
"Malatya'ya Pozitif Ayrımcılık Yapılmalı"
Malatya'ya "pozitif ayrımcılık" yapılması gerektiğini savunan Keskin, "Geçen gün yine Don komisyonu Malatya’ya gelmişti, Aralarında CHP’den de vardı, diğerlerinden de vardı. Dedim ki: ‘Malatya’ya pozitif ayrımcılık yapın.’ ‘Niye?’ dediler. Dedim ki: ‘Arkadaş, 11 il değiliz ama burada 4 il zarar görmüş. Malatya’nın evi yıkılmış, iş yeri yıkılmış, ticareti bitmiş, her şeyi bitmiş. Buraya bir pozitif ayrımcılık yapacaksınız.’ Malatya’da can kaybımız az ama yıkım bütün illerden daha fazla. Hâlen daha yüzlerce yıkılacak evimiz var. Onun için biz hükümetten en azından faizsiz kredi bekledik. Ama bugüne kadar verilmedi” ifadelerini kaydetti.
MESOB Başkanı Keskin, “Bütün siyasi partilerden de beklediğimiz şu: Esnaf ve sanatkâr kesimi ayağa kalkmadan, ülkeyi ve illeri ayağa kaldıramazsınız” dedi.
"Çarşılar Bir İlin Kalbidir"
Keskin şöyle konuştu, “Malatya’nın kalbi dediğimiz Şire Pazarı ve Akpınar vardı. En az 7.000–8.000 esnafımızın bulunduğu yerdi. Ama bugün baktığımızda hâlâ açılmadı. İnşallah açılır, iyi olur ama ben umutlu değilim. Handan Çarşı olmaz. Çarşı dediğiniz yer iki katlı olur, daha fazlası değil. AVM’lerde bodrum katı, zemin kat, 2. kat çalışır ama 4. ve 5. kat pek çalışmaz. İstanbul’da öyledir, başka yerlerde de öyledir. İstanbul’un bütün AVM’lerini toplasan bir Eminönü’nün veya oradaki çarşının yerini tutar mı? Tutmaz. Hatay’ın Uzun Çarşısı’nın yerini tutar mı? Tutmaz. Bizim burada da Akpınar aynı öyleydi. Çarşı dediğiniz yer bir ilin kalbidir, benliğidir, yaşam kaynağıdır. Şimdi onlar hepsi gitti. İnşallah bundan sonra düzelir diyoruz. Umudumuz o. Ama bakalım, bütün siyasi partiler bize destek verirse esnaf ve zanaatkâr kesimi belki ayakta durur. Esnaf olmayan bir il ayakta durmaz. Gerçekten de budur, durmaz”
Konuşmasını, esnaf ve zanaatkâr kesiminin desteklenmesi gerektiği vurgusuyla sonlandıran Keskin, siyasetçilerin seçimden sonra esnafı unuttuğundan yakındı. Keskin, "Esnaf olmadığı ile hiçbir il ayakta durmaz" diyerek tüm siyasi partilere destek çağrısı yaptı.