Nemrut Dağı: Sınırların Ötesinde Bir Miras

Adıyaman ile Malatya arasında yer alan ve yıllardır 'hangi ile ait?' tartışmalarının odağında kalan Nemrut Dağı, hak ettiği ilgiyi bir türlü göremiyor.

Yazınız, Nemrut Dağı'nın tarihi, kültürel ve turistik değerini etkili biçimde vurgularken aynı zamanda yıllardır süregelen "aidiyet" tartışmasına yapıcı ve bilinçli bir yaklaşım getiriyor. Aşağıda birkaç küçük redaksiyon ve geliştirme önerisiyle, metni daha akıcı ve güçlü hale getirilmiş bir versiyonunu bulabilirsiniz:

 

Nemrut Dağı: Sınırların Ötesinde Bir Miras

Adıyaman ile Malatya arasında yer alan ve yıllardır “hangi ile ait?” tartışmalarının odağında kalan Nemrut Dağı, hak ettiği ilgiyi bir türlü göremiyor. Oysa asıl mesele, bu eşsiz tarihi bölgenin kime ait olduğu değil, nasıl korunup turizme kazandırılacağıdır.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, dev tanrı heykelleri ve anıtsal mezar yapısıyla dünya çapında benzersiz bir arkeolojik değere sahip Nemrut Dağı, yıllar içinde bir sahiplenilme krizinin kurbanı oldu. Bu kültürel hazine, Adıyaman ile Malatya’nın arasında sıkışıp kalmış durumda ve hâlâ tam anlamıyla değerlendirilemiyor.


Ulaşım Var Ama Yetersiz

Bölgeye hem Malatya hem de Adıyaman üzerinden ulaşım sağlanabiliyor. Ancak yol kalitesi ve turistik altyapı açısından ciddi eksiklikler mevcut. Nemrut gibi bir destinasyon için ziyaretçilerin karşılaştığı koşullar, Türkiye'nin turizm vizyonuyla örtüşmüyor. Yol düzenlemeleri, yönlendirme tabelaları, dinlenme ve seyir alanları gibi temel gereksinimler hâlâ eksik ya da yetersiz.

 

Tanıtımda Ciddi Açıklar Var

Tarihi ve görsel ihtişamına rağmen Nemrut Dağı, ne yerel ne de ulusal düzeyde yeterince tanıtılıyor. Türkiye'nin kültür turizmi açısından en değerli noktalarından biri olmasına karşın, broşürlerde, afişlerde, tanıtım filmlerinde ismi nadiren geçiyor. Oysa bu dağ, yalnızca geçmişin değil, Türkiye’nin gelecekteki turizm vizyonunun da bir parçası olmalı.

 

Sınırlar Değil, İş Birliği Konuşulmalı

Nemrut Dağı'nın bir kısmı Malatya'nın Pütürge, diğer kısmı ise Adıyaman’ın Kahta ilçesi sınırlarında yer alıyor. Bu fiziki durum, yıllar boyunca iki şehir arasında rekabet unsuruna dönüştü. Oysa asıl ihtiyaç, bu kıymetli miras için ortak bir irade ve iş birliğidir. Rekabet yerine, bölgesel kalkınma adına ortak projeler geliştirilmeli.

 

Sahip Çıkılmazsa Kaybolur

İklim koşulları, doğal erozyon ve ilgisizlik, Nemrut’taki tarihi yapıların zamanla tahrip olmasına neden oluyor. Her geçen yıl, bu eşsiz heykeller biraz daha yıpranıyor. Sahip çıkılmazsa, yalnızca bir turizm potansiyeli değil, aynı zamanda geri döndürülemez bir kültürel miras da kaybedilmiş olacak.

 

Nemrut, Tüm Türkiye’nin Ortak Değeri

Nemrut Dağı’nın “kime ait olduğu” değil, onun nasıl korunup yaşatılacağı konuşulmalı. Bu eşsiz mirası hak ettiği şekilde korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak için artık somut adımlar atılmalı. Çünkü Nemrut, yalnızca Adıyaman’ın ya da Malatya’nın değil, tüm Türkiye’nin ortak değeri. Ve sahiplenilmeyi bekliyor.

 

 

Bakmadan Geçme