editör

Malatya'da Sıcaklık Artışı ve Yeniden Yapılanma Fırsatı

editör

Hava mı çok sıcak, yoksa binalar mı çoğaldı?
Bu yaz Malatya’da kiminle konuşsanız, dudaklarından aynı cümle dökülüyor:
“Yanıyık arkadaş, bu ne sıcak!”
Eve gelsen yanıyorsun, dışarı çıksan yine yanıyorsun.

Oysa bundan 10-15 yıl önce bambaşka bir Malatya vardı. Sabah şafağında  su güdmeye giderken üzerimize ceket giyerdik. Bahçeler, dut ve ceviz ağaçlarıyla doluydu. Yaz aylarında serin rüzgârlar eser, akşamları tarasta çay içerken “Biz çarşıda yanıyik” diye şakalaşılırdı.

Dereler coşkulu akar, şehrin havasını serinletirdi.
Vilayet çay bahçesi vardı doğal klima derdik yapay şelale fıskiyeler vardı .
Meyve zamanı ayrı bir şenlikti. Kayısı hasadı kiraz ceviz hasatları tonlarca yapılırdı !
Evlere misafir geldiğinde, avludaki küçük havuzun kenarında narpuzlu ayranlı çorba ikram edilirdi.

Bugünse manzara bambaşka.
Sabah saat 08.00’de termometre 30 dereceyi görüyor. Bir zamanlar 5 dönümlük bahçelerde 1-2 ev varken, şimdi aynı alanda 90-100 daireli siteler yükseliyor. Betonlaşan dere yatakları ve kesilen rüzgâr koridorları, Malatya’yı “ısı adası”na dönüştürüyor. Çocuklar gölgede oynayacak bir ağaç bulmakta zorlanıyor.


Deprem Sonrası Tarihi Bir Fırsat

6 Şubat depremleri, Malatya’da büyük yıkımların yanı sıra büyük bir yeniden yapılanma ihtiyacı doğurdu. Bu, sadece binaları yenilemek değil, şehrin iklimini ve yaşam kalitesini geri kazanmak için tarihi bir fırsat.

Peki ne yapabiliriz?

1. Yeşil Altyapı Mecburiyeti

Yeni imar alanlarında yeşil alan oranı en az %30 olmalı.

Her 10 binaya bir park zorunluluğu getirilmeli.

Dere yatakları betonla değil, doğal bitki örtüsüyle restore edilmeli.

 

2. Geleneksel Serinlik, Modern Mimaride

Kuzey-güney cephe, geniş saçaklar, havalandırma bacaları standart olmalı.

Eski Malatya evlerinin serin tutan mimari detayları modern yapılara uyarlanmalı.

 

3. Enerji ve Su Verimliliği

Güneş panelli çatılar zorunlu hale getirilmeli.

Yağmur suyu ve gri su geri dönüşümü uygulanmalı.

Avrupa standartlarında ısı yalıtımı yapılmalı.

 

4. Ulaşımda Yeşil Dönüşüm

Bisiklet yolları gölge koridorlarıyla desteklenmeli.

Elektrikli ve Bisiklet tarzı toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı.

 

5. Toplumsal Katılım

Mahalle bazlı “Serin Noktalar” projeleri başlatılmalı.

Okul bahçeleri ağaçlandırılmalı, vatandaşlara ücretsiz fidan dağıtılmalı.

 

Son Söz olarak,

Malatya, geçmişte meyve bahçeleriyle, serin akşamlarıyla, dere sesleriyle anılan bir şehirdi. Bugün bu güzellikler betonun ve sıcağın gölgesinde kalıyor. Deprem sonrası süreçte, yeşili ve suyu yeniden şehrin dokusuna katarsak hem iklime hem de insan ruhuna iyi gelecek bir Malatya kurabiliriz.

Unutmayalım; beton şehirleri ısıtır, yeşil ise serinletir.
Depreme dayanıklı, iklime duyarlı, insan odaklı bir Malatya mümkün…
Yeter ki bu fırsatı kaçırmayalım.

Yazarın Diğer Yazıları