editör

TORPİL DİNİ: AKIL DIŞI DİNDARLIĞIN ÇÖKÜŞÜ

editör

Türkiye’de son yıllarda en çok konuşulan ama en az yüzleşilen meselelerden biri, dinin istismarıyla meşrulaştırılan çarpık düzendir. Dışarıdan bakıldığında "dindar bir toplum" görüntüsü veren bir ülkede, sahte belgelerle iş tutanlar, torpille makam kapanlar, rüşvetle servet büyütenler kol geziyor. Bu tablo bize şunu açıkça söylüyor:
Artık din, vicdanın değil; çıkarın aracına dönüştürülmüş durumda.


---

1. Dindar Görünüp Hak Yiyenler: Yeni Sahtekârlığın Maskesi

Bir yanda camide saf tutup dua eden, öte yanda devleti dolandıran insanlar var. Dillerinde Allah, ama ellerinde haksız kazanç...

Sınavı geçemeyen birini torpille işe almak,

Sahte diplomayla makamlara oturmak,

"Tanıdık var" diyerek liyakati yok saymak,


Bunların hepsi kul hakkı yemektir. Ve İslam, bu günahın affedilmeyeceğini söyler. Buna rağmen hala "Allah affeder", "zekatımı verdim" gibi söylemlerle yapılanlar akıl ve vicdanı körelten kılıflara dönüştü.


---

2. Torpil: Yeni Nesil Zulüm Aracı

Bir ülkede hak eden değil, "yakını olan" terfi alıyorsa…
Bir genç, emeğiyle değil, "babası kim" olduğuyla işe giriyorsa…
Orada adalet yoktur; sadece çürümüşlük vardır.

Bugün, torpilin sıradanlaştığı bir Türkiye'de yaşıyoruz. Ve daha da kötüsü: Bu düzen, dini değerlerle cilalanarak halka sunuluyor. “Bizim çocuklar kadroya girdi, elhamdülillah” diyerek yapılan zulmü kutsamak, dinin değil, riyanın eseridir.


---

3. Aklı Dışlayan Din Anlayışı: Sorgulamayan Nesil

Kur’an defalarca sorar:
“Hiç düşünmez misiniz?”
Ama biz, düşünmek yerine itaati, sorgulamak yerine biatı, akıl yürütmek yerine dogmaya sarılmayı tercih ettik.

Sonuç?

Tarikat yurtlarında taciz vakaları

İmam hatiplerde kopya skandalları

Dini söylemlerle makam peşinde koşan siyasetçiler

Rüşvetle imar izni alan “dindar” müteahhitler


Bu tablo, ahlaki çöküşün tam ortasında olduğumuzu gösteriyor. Ve maalesef, bu çöküşün içinde en fazla zararı din görüyor.


---

4. Çözüm: Din + Ahlak + Akıl Üçgeni

Bugün ihtiyacımız olan şey; daha fazla dini sembol değil, daha fazla ahlak ve adalet.

Din, sadece namazla, oruçla sınırlı değildir. Ahlak, dürüstlük, adalet, merhamet – bunlar İslam’ın temelidir.

Devletin her kademesinde liyakat esastır. "Kimin yakını?" değil, "Ne biliyor?" sorusu sorulmalıdır.

Toplum sorgulamalıdır. “Hoca dedi” değil, “Bu doğru mu?” diyebilen bir nesil şarttır.

 

---

Sonuç: Dindarlık Liyakatsizlikle Bir Arada Yürüyemez

"Müslümanım" deyip torpille iş bulan, sahte diplomayla yükselen, devleti içten içe kemiren kim varsa, o kişi İslam’a değil; menfaatine hizmet ediyordur.

Çünkü gerçek dindarlık; adil olmaktır, hak yememektir, emaneti ehline vermektir.
Dini, akılsızlıkla; inancı, sahtekârlıkla birleştiren bu anlayış, sadece bireyleri değil, bir toplumu da çökertir.


---

Unutmayalım:

> "Allah adaleti emreder" (Nahl 90).
Torpil ise adaletin değil, zulmün adıdır.

Yazarın Diğer Yazıları