SON
DAKİKA
Erkan Akan

'Evliyadan Himmet İstenmez' Diyenler Okusun

Erkan Akan

Son zamanlarda türeyen bir anlayış var ki, ne Kur’ân’ın ruhunu anlamış, ne sünnetin inceliğini kavramış, ne de ümmetin asırlardır üzerinde ittifak ettiği tasavvuf mirasına vakıf… Ağızlarında tek slogan: “Evliyadan himmet istenmez, bu şirktir!”
Bu söz, zahiren “tevhid” iddiası taşısa da, hakikatte cehaletin, metinsizliğin ve selefi görünümlü bid’at aklın bir ürünüdür. Çünkü bu iddia Kur’ân’a aykırıdır, sünnete aykırıdır, sahabe anlayışına aykırıdır, Ehl-i Sünnet imamlarına aykırıdır ve tasavvuf geleneğine değil, doğrudan İslâm ilmine muhaliftir.
Himmet istemek, kuldan bir şey talep etmek değildir. Himmet istemek, “Allah’ım, bu zatın duası, manevî hâli ve Allah katındaki yakınlığı hürmetine bana yardım et” demektir. Yani fail Allah’tır, vesile kuldur. Bunu anlamayanın “tevhid” demesi, ateşin üstünde abdest almaya benzer.
Kur’ân açıkça buyurur:
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve O’na ulaşmaya vesile arayın.” (Mâide, 35)
Sahabe uygulaması da bu hakikatin en açık delilidir. Kuraklık zamanında Hz. Ömer (r.a.), Resûlullah (s.a.s.) hayatta olmadığı hâlde şöyle dua etmiştir:
“Allah’ım! Peygamberimizle sana tevessül ederdik, şimdi onun amcası Abbas ile sana tevessül ediyoruz.” (Buhârî)
Burada açıkça bir zat vesile kılınmıştır. Eğer bu “şirk” olsaydı, Hz. Ömer başta olmak üzere sahabenin tamamı buna asla rıza göstermezdi.
“Ölüden bir şey istenmez” sözü ise bir akide değil, açık bir cehalet ifadesidir. Kur’ân ne buyuruyor?
“Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Bilakis onlar diridirler.” (Bakara, 154)
Evliya, Allah yolunda nefsiyle cihad etmiş, kullukta kemale ermiş kimsedir. Onları ölü gibi görmek, Kur’ân’ın hayat tarifine muhalefettir. İmam Gazâlî bu hakikati şu sözle açıklar:
“Velînin bedeni toprakta olsa da ruhani tasarrufu devam eder.”
İmam Rabbânî (k.s.) ise şöyle der:
“Evliyanın tasarrufu Allah’ın izniyledir; inkâr eden, ilâhî kudret tecellilerini inkâr etmiş olur.”
Abdülkâdir Geylânî (k.s.) bu meselenin çerçevesini net biçimde çizer:
“Bizden istenen şeyler, hakikatte Allah’tan istenir; biz sadece kapıyız.”
Kapıyı inkâr eden, eve varmayı da bilmez.
Evliyadan himmet istemeyi şirk diye yaftalayanların çoğu metinsiz konuşur, ümmetin icmasını yok sayar, tasavvuf düşmanlığını tevhid zanneder ve kalp terbiyesini reddeder. Bu tavır takva değil, kalp kuruluğudur.
Kur’ân açık konuşur:
“Dikkat edin! Allah’ın velilerine korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.” (Yûnus, 62)
Allah’ın veli dediğine sen “hiçbir etkisi yoktur” diyorsan, problem velide değil, senin iman tasavvurundadır.
Biz evliyaya ilah demiyoruz. Biz onlardan yaratma istemiyoruz. Biz Allah’ın sevdiği kulları vesile kılıyoruz. Bunu şirk gören ya tevhidi bilmiyor, ya vesileyi inkâr ediyor ya da tasavvuf düşmanlığını din sanıyor.
Allah, bizi kuru dindarlıktan, metinsiz tevhid iddialarından ve evliya düşmanlığından muhafaza eylesin.
Allah’ım!
Bizi velî kullarının yolundan ayırma.
Kalplerimizi onların himmetiyle dirilt.
Ehl-i sünnet üzere sabit kıl.
Âmin.

“Müellif : Erkan Can Akan????️”


Kaynakça:

Kur’ân-ı Kerîm – Sahih-i Buhârî –

İmam Gazâlî (İhyâ) – İmam

Rabbânî (Mektûbât) –

Abdülkâdir Geylânî (Fütûhu’l-Gayb)

Yazarın Diğer Yazıları