Değerli okuyucular, merhaba
                           Pazar günü Denizli Doğaden Spor Kulübü olarak Ahmetbeyli Baradan Koyu ve Klaros Antik Kenti’nde trekking yapmak üzere yine kalabalık bir grupla sabah 06:45 te yola çıktık. Kahvaltı molamızı, ablam ve eniştemin ev sahipliğinde İzmir Selçuk’ta, tarihi kemerlerin altındaki İstasyon Kahvehanesi’nde verdik. 
                            Selçuk, İzmir’in turizm ve tarım açısından önemli ilçelerinden biridir. Selçuk’a yolunuz düşerse Meryem Ana Evi’ni, Efes Antik Kenti’ni ve Şirince’yi mutlaka gezmelisiniz. Molamızın ardından otobüslere binerek yürüyüş başlangıç noktamıza geldik.
                           Klaros Antik Kenti’ne gitmek için mandalina ağaçları arasında yaklaşık 1 kilometrelik keyifli bir yürüyüş yaptık. Bölge insanı son derece misafirperver. Doğaseverlerin doğaya ve çevreye zarar vermediğini bilen bahçe sahipleri, bizlerin ağaçlardan mandalina koparmadığını görünce mandalina ikram etiler. Zaten paylaşınca güzellikler çoğalmaz mı?
                          Klaros Antik Kenti, Menderes İlçesine bağlı Ahmetbeyli Mahallesi sınırları içindedir. ‘’Klaros’’ Luvi dilinde kıyı veya iskele anlamına gelir. Kıyıya yakın kurulduğu için olduğu için bu adı almıştır. Klaros Kehanet (bilicilik) merkezi olarak Zeus ve Leto’nun oğlu Apollon adına yapılmış önemli bir tapınak alanıdır. Burada birçok kâhin yetişmiştir. Antik Kenti gezerken kazılarda çıkarılan orijinal eserlerin İzmir ve Selçuk ‘taki arkeoloji müzelerinde sergilendiğini öğrendik. Klaros Kutsal Alanı’nda ise Apollon’a, kız kardeşi Artemis’e ve anneleri Leto’ya ait, yaklaşık 8 metre yüksekliğindeki orijinal anıtsal kült heykellerini görebildik.
                             Antik Kent molamızın ardından parkurumuz mandalina bahçeleri arasından Baradan Koyu’na doğru devam etti. Koya yaklaştıkça bitki örtüsü mandalina ağaçlarından zeytin ve maki topluluklarına dönüştü. Baradan Koyu, doğal yapısı korunmuş; mavinin ve yeşilin muhteşem uyumunu sunan bir doğa harikasıydı. Dikkatimizi çeken en önemli nokta, bölgede herhangi bir tesisin, kafenin, Wc veya duş alanının bulunmamasıydı. Çadır kampı kurmak ve şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için ideal bir koy. Kamp yapmayı düşünenlerin su, atıştırmalık, taşlık sahil için deniz ayakkabısı ve güneş kremi getirmeyi unutmamaları gerekiyor.
                         Yaklaşık bir saatlik molanın ardından makiler arasındaki patika yoldan Ahmetbeyli Plajı’na doğru yürüyüşümüze devam ettik. Patika boyunca kuş bakışı deniz manzarası eşliğinde harika bir doğa görselliği bizi karşıladı. Anı ölümsüzleştirmek için bol bol fotoğraf molası verdik. Toplamda 8 kilometrelik parkurumuz, orta zorlukta ve oldukça keyifliydi. Bu güzelliği görmek isteyenler İzmir Selçuk’tan Ahmetbeyli istikametine gelerek parkuru deneyimleyebilirler.
Bu parkurda antik kent gezisi, İzmir’in saklı koylarında deniz molası ve mandalina ağaçları arasında eşsiz manzaralarla dolu anılar biriktirerek Denizli’ye döndük.
https://youtu.be/Q4loaXGKV9g?si=j_5DxEa7NBgUfhTv
                                                                                                                                                             EYLEM GÜLER
                                                                                                                                                     DOĞADEN SPORCUSU