KRİZ YÖNETİMİNDE BAŞARISIZIZ!

Karşılaştığımız çokça sorunlar var ve her biri için hayata geçirip uygulamaya koyduğumuz çözümler. Hayatta böyle bir döngü zati, sorunlar olacak ve biz insanlar aklımızı kullanarak çözümler üreteceğiz, bazı sorun ve sıkıntılara çözümler ürettikten sonra bulduğumuz çözümü beğenmeyip daha iyisini daha isabetlisini en uygun olanını da aramaya devam edeceğiz. Türk halkı olarak sorunlar ve çözümleri konusunda vasat üstündeyiz diyebilirim, yaşamsal deneyimlerim bende böyle bir kanaat oluşturdu, bilimsel bir dayanağı yok elbette.
Başlangıcı pozitif yaptığıma aldanmayın, asıl kendimizi gözden geçirmemiz gereken yine gözlemlerim neticesinde ki kanaatimi de belirteyim, sorun ve sıkıntıların olması, çokça problemle karşı karşıya olmamız mümkünken, kriz ortamı ise, zaman çok az ise, acil çözüm ve netice gerekiyorsa başarısızız. Tembeliz diyemem ama akışına yaşamak gibi bir tercihimiz var hayatlarımızda, öngördüğüm ne ise o, farklı olan, acil olan, hız gerektiren yaklaşım ve çözümlerde vasat altındayız.
Mevzu çok karışık değil ama yine de örnekleme yapayım. Uzun yıllardır yayın yapan büyükçe bir televizyon kanalımız ve klasik haline gelen yarışması “Kim Milyoner Olmak İster” i bilirsiniz. İlgi alanınızda olsun ya da olmasın mutlak denk gelmişsinizdir. Geçtiğimiz günlerde ki bir programda sorulan soru ve yaşananlar.
Soru; 3 ün 3 katından, 2’nin iki katı çıkarsa ne kalır?
Yarışmacı soruya cevap veremiyor ve heyecan, panik yapıyor ki, normal kabul edelim!
Telefonla joker hakkını kullanıp İTÜ İnşaat mezunu bir mühendis arkadaşını arıyor, net ve anlaşılabilir soruyu aktarıyor.
Verilen cevap; 23
Doğru cevap elbette 5, neden bu haldeyiz, çocukluğumuzda benzeri soruları sürekli birbirimize sorar cevaplardık. Mühendislik ya da yetişkin olmayı gerektirecek bir soru değil. Bu konuyu yazıma alma sebebim ne yarışmacı ne de telefonla aradığı kişiyi rencide etmek elbette değil. Ekseriyetle böyleyiz, biliyoruz, adım adım bilgi dağarcığımızı artırıp büyütüyoruz. Sorunumuz da sıkıntımız da çok zor ya da çok kolay olmasını ötesinde soru ya da sorunlara çok kısa sürede odaklanamıyoruz, meseleye hızla adapte olup çözümü bulamıyoruz. Nihayetinde eğitim, öğretim uzmanı olmadığım gibi bilim adamlığı yanımda yok, bu konuyu araştırıp ciddi bir istatistikle çözüme dair adımlar atılır mı, eğitim ve öğretim kurumlarımızın konu başlıkları içerisine de alınabilir mi, bir tetikleme benimkisi. 
Mir Murat Demir