
NE KASTEDİYORSUN!
Mir Murat Demir
Enteresan ve de bir o kadar ilginç geldi bana, akabinde düşünmeye başladım ve düşünüyorum, düşünmeye devam etmekteyim çünkü bir sonuca varamadım. “Ne kastediyorsun” sorusu son yılların en çok kullanılan ve pek çok seviyeli sohbetlerimizde kullandığımız kelime ve deyimlere dair bir sorudur, sorduğumuz ya da sorulan, cevap vermemiz beklenen. Düşünün, birkaç saniyede kafanızda toparladınız sanırım. Türkçe, dilimiz çok muazzam, ekseriyetle hemfikiriz, aksi bir savım yok, yok da, aynı kelime ya da deyimi dillendirip, seviyeli ve bilinçli bir sohbetin müdahili isek teyit istiyoruz, o kelime ya da deyimi kullanırken, ne, neyi kastediyorsun diye açıklama bekliyoruz. Sorun yaşadığımız hayatın karmaşalar bütünü haline gelmesinden mi, yoksa aynı kelime ve deyimleri farklı manalar yükleyerek kullanıyor olmamızdan mı?
Türkçemiz, lisanımız oldukça zengindir ve ifade şekli, duygu ve hislerimizi de beyan etmemize yatkın zengin içeriktedir. Ne kastediyorsun sorusunu sormamız ya da bize sorulması iletişim halinde olduğumuz, sohbet ettiğimiz kişi ya da kişilerin farklı kültür, farklı yetişme şekli ve farklı etkileşimlerden aldığı pay ölçüsündedir. Aynı kelime ile aynı deyim ile anlatma çabası gösteren bir fert kelime ya da deyimi farklı manasıyla ortaya koyarken dinleyenin de farklı manasına kaim olması “ne kastediyorsun” sorusuyla kesinlik ve doğruluğu teyit edilmek isteniyor, dikkatinize dâhil olmuştur umarım.
İletişim ve sohbetler esnasında ise karşılaşacağımız bu sorun, çok da dert etmeden gerçekte nedir ifade etmek istediği sorarak, kastettiği ne diye belirginleştirerek tam ve doğrusunu anlamamız mümkün, yazı ya da dijital medya ise soru sorma ve apaçık öğrenme lüksümüzde olmadığından şaşırmak, afallamak ya da yanlış anlama durumunda kalmaktayız. Belirgin ve öne çıkan bir sorunumuz değil gibi gözükse de ciddi bir anlaşama, farklı ve tehlikeli sayılabilecek manalarla yola devam etme gibi çelişkileri içerisinde barındırmakta, yanıltıcı bir iletişim halidir.
Bilim ve teknolojinin çokça gelişmiş haliyle iç içe yaşarken, robot tasarımları da yavaş yavaş hayatlarımıza girmeye başlamışken, eksik, yanlış, hatalı iletişim şekillerine maruz kalmamız, kuşak ve kültür farklılıklarıyla birbirimizden uzaklaşmamız ne feci bir durum.
Mir Murat Demir