6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse üç yıl geçti… Acının, kaybın ve yeniden ayağa kalkma mücadelesinin en yoğun yaşandığı şehirlerden biri olan Malatya’da, bir deprem daha olmadı belki ama adeta “deprem uzmanı enflasyonu” yaşadık. Ekranlara çıkan, sosyal medyada ahkâm kesen, kendi meslektaşını tanımayan, hatta zaman zaman devlet kurumlarını bile yok sayacak kadar özgüven patlaması yaşayan “uzmanlar” ortalığı öyle bir bulandırdı ki… Sarsıntı bitiyor, artçı bitiyor ama bilgi kirliliği bir türlü bitmiyor.
Deprem gibi bilimsel bir konunun, hele ki canlarımızın yandığı bir süreçte, bu kadar hoyratça ele alınması anlaşılır gibi değil. Kimisi çıkıyor yarım ağızla felaket tellallığı yapıyor, kimisi rakamların arkasına saklanıp kimsenin anlamadığı cümleleri peş peşe diziyor. Vatandaş ise neye inanacağını şaşırıyor. Oysa gerçek sismoloji, gerçek yer bilimleri; bağırarak değil, korku pompalayarak hiç değil, bilimle, ölçümle, veriyle konuşur.
Tam bu hengâme içinde, yıllardır takibini yaptığım ve her açıklamasında aklı selim duruşunu net biçimde ortaya koyan bir isim hep ayrıştı:
Maden ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli.
İçelli, bu ülkede nadir görülen bir çizgide duruyor. Ne sansasyon peşinde, ne popülerlik… Çıkıyor, veriyi söylüyor; ne eksik ne fazla. Korkutmadan uyarıyor, susturmadan anlatıyor. Bir şehir yaralı iken insanları paniğe sürüklemek kolaydır; fakat insanları doğru bilgiyle sakinleştirmek gerçek ustalıktır. İşte tam bu yüzden Serkan İçelli’nin açıklamaları, özellikle Malatya gibi depremin merkez üssü psikolojisi yaşayan şehirlerde adeta bir “denge taşı” vazifesi gördü.
Bir bakıyorsunuz sosyal medyada deprem uzmanı geçinen biri çıkmış, iki cümleyi yan yana getiremiyor; “şurası kırılacak, burası patlayacak” deyip duruyor. Sonra aynı saatlerde Serkan İçelli bilimsel veriyi paylaşıyor, ölçüm analizini açıklıyor ve halk rahatlıyor. İşte bilim insanıyla fenomen arasındaki ince çizgi tam da burada belirginleşiyor.
Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyaçlarından biri, “doğruyu söyleyen, bilgiyi kirletmeyen, vatandaşı paniğe değil bilince sevk eden bilim insanlarıdır.” Serkan İçelli’nin duruşu bu nedenle değerlidir. Çünkü bilimin ciddiyetini şov dünyasının parıltısına kurban etmiyor. Çünkü popüler olmak uğruna insanları korkuya sürüklemiyor. Çünkü gerçek bilgi, sahte hesapların toz bulutunda kaybolmasın diye uğraşıyor.
Dilerim ki bu ülkede Serkan İçelli gibi bilim insanlarının sayısı artar; hem de çok artar. Çünkü depremi önleyemeyiz ama yanlış bilgiyi, korku salgınını ve bilimsizliği önleyebiliriz. Malatya’nın, Maraş’ın, Hatay’ın, Adıyaman’ın yeniden ayağa kalkabilmesi için yalnızca binalara değil; doğru bilgiye, güvenilir uzmana, aklıselim duruşa da ihtiyaç var.
Ve Serkan İçelli tam da bu açıdan, üç yıldır ülkenin deprem sahnesinde en duru, en net, en güven veren isimlerden biri olarak dimdik duruyor.
SERKAN İÇELLİ KİMDİR :
Evli ve 2 çocuk babası olan içelli halen özel bir sektörde Madencilik faaliyetlerine yönetici konumunda devam etmektedir. Depremlerin önceden tespit edilmesi için çalışmalarda bulunmaktadır.2022 Kasım'da 6.0 büyüklüğündeki Düzce depremini 3 ay öncesinden deprem yaratacak fay ismine kadar bildirmiştir.
1981 yılında Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde dünyaya gelen Serkan İçelli, yer bilimleri ve maden mühendisliği alanında uzman bir isimdir.
Lisans eğitimini Cumhuriyet Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü'nde tamamlayan İçelli, yüksek lisans çalışmalarını ise Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde Jeofizik ve Sismoloji alanında sürdürmektedir.