Türkiye’nin devlet hastaneleri, genç ve idealist doktorlarıyla sağlıkta güvenin, kalitenin ve insan odaklı hizmetin simgesi haline geldi.
Türkiye’de sağlık sistemi, son yıllarda adeta bir dönüşüm hikâyesi yazıyor. Devlet hastaneleri, yalnızca tedavi merkezleri olmaktan çıkıp, vatandaşın güvenle başvurduğu modern sağlık kurumlarına dönüştü. Gittiğinizde karşınıza çıkan manzara artık bambaşka: tertemiz koridorlar, modern cihazlar ve en önemlisi, güler yüzlü genç doktorlar…
Devletin sağlık hizmetindeki başarısının ardında güçlü bir vizyon yatıyor. Sağlık Bakanlığı, yalnızca hizmet sunan bir kurum değil; aynı zamanda bir “düzenleyici otorite” olarak tüm sağlık piyasasının kalite standartlarını belirliyor. Her türlü sağlık hizmetinin güvenli, etkili ve erişilebilir olmasını sağlayan bu regülasyon gücü, Anayasa’nın 56. maddesinde tanımlanan devletin temel görevlerinden biridir. Devlet, vatandaşının “beden ve ruh sağlığını korumakla” yükümlüdür. Bu, sadece bir yasal zorunluluk değil; aynı zamanda “sosyal devlet anlayışının” en güzel tezahürüdür.
Bugün Türkiye, dünya çapında örnek gösterilen bir sağlık altyapısına sahip. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan sağlıkta dönüşüm hamlesi, milyonlarca vatandaşın hayatına dokundu. Bu başarı, sadece bakanlık politikalarının değil, her gün onlarca hastayı güler yüzle karşılayıp aynı nezaketle uğurlayan doktorlarımızın fedakârlığıyla mümkün oldu.
Malatya Battalgazi Devlet Hastanesi bunun en somut örneklerinden biri. Burada görev yapan Üroloji Uzmanı Dr. Sefa Burak Porgalı, genç yaşına rağmen bilgi birikimi, hastalarına gösterdiği özen ve insan sevgisiyle büyük takdir topluyor. Kim demiş devlet hastanelerinde doktorlar hastalarını takip etmez? Dr. Porgalı, hastasının tedavi sürecini yakından izleyen, gerektiğinde telefonla arayıp durumunu soran, insani duyarlılığı mesleki disiplinle harmanlayan bir hekim.
Yalnız o mu? Hayır. Battalgazi Devlet Hastanesi’nin neredeyse her branşında benzer bir tablo görmek mümkün. Fizik tedaviden kardiyolojiye, beyin cerrahisinden kadın doğuma kadar her birim, alanında uzman, idealist ve etik değerlere bağlı doktorlarla dolu. Bu tabloyu görünce insanın içi ferahlıyor. Vatandaşlarımız, gönül rahatlığıyla bu hastanelerde muayenelerini yaptırabilir, tedavilerini güvenle sürdürebilir.
Unutmamak gerekir ki, sağlık hizmeti yalnızca tıbbi bir faaliyet değil; aynı zamanda insan onuruna saygı gösteren bir vicdan meselesidir. Bugün devlet hastanelerinde bu vicdanın, bu adanmışlığın, bu sorumluluk bilincinin en güzel örneklerini görmek mümkün.
Bu nedenle bir değil, bin defa teşekkür etmek gerekir…
Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanlığımıza, fedakâr hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza.
Bugün gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki:
Türkiye, dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine ve en kıymetli doktorlarına sahiptir.
Yazarın Diğer Yazıları
Devletin Şefkat Eli: Sağlıkta Gurur Tablosu
05 Kasım 2025 13:42Musluklardan Akan Sabır: MASKİ'de Bitmeyen Arıza
28 Ekim 2025 23:16Herkesin İşine Yaradığın Kadar İyisin Bu Hayatta
27 Ekim 2025 22:56Kayısının Gölgesinde Değil, Bereketinde Buluşalım
21 Ekim 2025 22:29Biraz Edep Yahu!
02 Ekim 2025 18:09