6 Şubat 2023… Türkiye tarihinin en yıkıcı depremlerinden biri…
Kahramanmaraş merkezli bu büyük afetin ardından yerle bir olan şehirlerden biri de Malatya idi. Enkazlar arasında yalnızca binalar değil, aynı zamanda umutlar ve sistemler de zarar gördü. İşte tam da bu noktada, bir kurum vardı ki süreci hatasız yöneterek takdiri fazlasıyla hak etti: Fırat Elektrik Dağıtım A.Ş. (Fırat EDAŞ).
Elektrik, afet sonrası hayati öneme sahip. Hastanelerden iletişime, altyapıdan barınmaya kadar her şey elektrikle bağlantılı. Deprem anından itibaren Fırat EDAŞ’ın gösterdiği refleks, yalnızca teknik başarı değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk örneğiydi.
Fırat EDAŞ, sahada sıfır hata ile çalıştı. Elektrik dağıtımı gibi karmaşık ve riski yüksek bir süreçte bu ifade abartı değil, gerçek. Afetin ardından enkaz altındaki kablolar, çöken trafolar ve ulaşılması güç bölgeler arasında tüm enerjisini vatandaşın enerjisine aktaran bir ekip vardı.
Bu başarının arkasında iki önemli isim öne çıkıyor:
Fırat EDAŞ Malatya İl Müdürü Orkun Özgan ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Begüm Erol.
Sadece görevlerini yapmakla kalmadılar, aynı zamanda şehrin hafızasında “yanımızda olan insanlar” olarak yer ettiler. Sahada gösterilen özveri, kriz yönetimi becerisi ve en önemlisi yerel basınla kurulan şeffaf ve açık iletişim, halkın güvenini diri tuttu.
Bugün birçok kurum “sürdürülebilirlik”ten söz ediyor ama kriz anında bu kavramın altını doldurabilen çok az yapı var. Fırat EDAŞ, bu süreçte sürdürülebilirliği sadece bir hedef değil, bir refleks olarak benimsedi. Çalışmalar planlıydı, koordinasyon eksiksizdi, iletişim kanalları sürekli açık tutuldu.
Yerel basının da bu süreçte dışarda bırakılmaması, sürecin sağlıklı işlemesinde büyük rol oynadı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, sahadaki çabanın toplumla paylaşılması ve sahada alınan anlık kararların hızlıca duyurulması, bölgedeki güven duygusunu pekiştirdi.
Bugün Malatya’nın sokaklarında gece ışıkları yeniden yanıyorsa, bu sadece bir mühendislik başarısı değil; aynı zamanda bir vicdan ve sorumluluk öyküsüdür.
Ve bu öykünün baş kahramanları, yeri geldiğinde bir operatör gibi şebekeyi izleyen, yeri geldiğinde bir gazeteci gibi halkı bilgilendiren, yeri geldiğinde bir kriz yöneticisi gibi soğukkanlı kalan Fırat EDAŞ çalışanlarıdır.
Deprem bölgesinde yapılan bu örnek çalışma, yalnızca Malatya için değil, tüm Türkiye için bir modeldir. Afet sonrası yeniden ayağa kalkmanın ne kadar çok yönlü bir mücadele olduğunu bir kez daha gösterdiği için…
Teşekkürler Fırat EDAŞ.
