Said Yalçın

Kalemin Hakkını Veren Bir İsim: Mustafa Kaplan

Said Yalçın

Türkiye’de düşünce ve fikir hayatına kalemiyle katkı sunan isimlerin sayısı elbette az değil. Ancak bazı isimler vardır ki hem kaleminin keskinliği hem de duruşunun netliğiyle bir dönemin tanığı değil, aynı zamanda onun şekillendiricilerinden biri olurlar. Mustafa Kaplan, bu ender isimlerden biridir.

Mustafa Kaplan'ı ilk kez Yeni Asya Gazetesi’ndeki yazılarıyla tanıdık. 1980’li ve 90’lı yılların siyasi ve sosyolojik karmaşasında, Risale-i Nur çizgisinden sapmadan, hem eleştirel hem de yapıcı bir dille okuyucuyla buluşuyordu. Kalemi sertti ama adildi; eleştirisi yerindeydi ama hiçbir zaman yıkıcı değildi. Yeni Asya’daki yazıları, özellikle genç dimağlara fikir üretmenin, düşünce inşa etmenin ne demek olduğunu öğretti.

Kaplan’ın yazılarında dikkati çeken temel özelliklerden biri, ilkeli duruşu ve istikrarıdır. Dönemsel rüzgârlara kapılmadan, inandığı değerlerden sapmadan yürüdü. Medyada bir dönemden diğerine savrulan pek çok isim varken, onun çizgisi netti. Bu netliği ise zamanla farklı mecralara taşındı.

Yeni Asya'dan sonraki süreçte Kaplan, farklı gazetelerde, dergilerde ve internet mecralarında yazmaya devam etti. Toplumu ilgilendiren tüm meseleleri iman, vicdan ve adalet süzgecinden geçirerek değerlendirdi. Bu anlamda yalnızca gazetecilik değil, aynı zamanda bir fikrî rehberlik görevini de üstlendi. Özellikle genç gazeteciler ve yazar adayları için bir örnek teşkil etti.

Bugüne geldiğimizde, Mustafa Kaplan hâlâ aktif, hâlâ üretken. Gerek analizleri, gerekse tarihsel perspektifle kaleme aldığı yazılar, hâlâ okur nezdinde değer bulmakta. Her dönemin ruhunu anlamaya çalışan, ama o ruha teslim olmayan bir yazı diline sahip. Bu da onu hem çağının bir adım önünde tutuyor hem de geleceğe dair fikir veren bir kalem haline getiriyor.

Kaplan’ın yıllar içinde oluşturduğu bu kalem kudreti, aslında bir ahlâkın ve sadakatin neticesidir. Hakikatin peşinden gitmenin kolay olmadığı bir coğrafyada, hakikatten ödün vermeden yazmak büyük bir cesaret ister. Mustafa Kaplan, bu cesareti yıllardır gösteriyor.

Türkiye’nin kalem erbaplarına, fikir insanlarına her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Mustafa Kaplan gibi ilkeli ve tutarlı isimler ise bu ihtiyacı karşılayan nadide değerler arasında yer alıyor. Onun yolculuğu, kalemin hakkını vermek isteyen herkes için ilham verici olmaya devam ediyor.Kalemin Hakkını Veren Bir İsim: Mustafa Kaplan

Yazarın Diğer Yazıları