Said Yalçın

Kansızların Yaktığı Ormanlarda Kül Olduk!

Said Yalçın

Yaz geldi mi içimiz yanar bu memlekette.
Ama güneş değil bu yangının sebebi.
Ciğerimizi yakan; ormanlara atılan ilk kıvılcım, dumanla kaplanan dağlar, cayır cayır yanan ağaçlar, çığlık çığlığa kavrulan masum hayvanlardır.
Bu manzaranın faili belli:
Vicdansız, vatan düşmanı, orman yakan şerefsizler!
Bu yangınlar doğal değil.
Bu yangınlar sıradan bir ihmal değil.
Bu yangınlar, bir milletin doğasına, geleceğine, yaşam hakkına yapılan kasti bir saldırıdır.
Ve kim ne derse desin:
Bu, bir vatan hainliğidir.
Siz var ya…
Elinde benzin bidonuyla ormana giren alçak!
Çakmağı o kuru dala uzatan şerefsiz!
Bir karacayı, yavrusuyla birlikte yakan sen!
Dumanın içinde yönünü kaybedip düşen kuşu yere çakan sen!
Ağaçla birlikte yaktığın sadece doğa değil, bu milletin ciğeri, vicdanı, geleceğidir.
Bir karınca, can havliyle toprağa kaçarken,
Bir kaplumbağa, alevlerin içinde çaresizce kıvranırken,
Sen hâlâ o kibriti elinde tutuyorsan,
Sen artık insan değil, bu toprağın düşmanısın!
Ama buradan açıkça yazıyorum:
Ben kanun çerçevesinde yaşarım. Suç işlerim demem, ama devletime ve hükümetime güvenirim.
Bu ülkenin savcılarına, hakimlerine, kolluk güçlerine inanıyorum.
Bu ihanetin cezasız kalmayacağına,
Orman yakan o şerefsizlerin tek tek cezalandırılacağına yürekten inanıyorum!
Çünkü bu millet, geçmişte nasıl hainin cezasını adaletle verdiyse,
Bugün de bu yeşil kıyımının hesabını soracaktır!
Ancak bilinsin ki,
Ormanı yakan sadece bir ağaç değil, bir milletin sabrını da tutuşturmuştur.
Bu halkın öfkesi dağ gibidir.
Gerekirse bir fidanın gölgesinde yıllarca bekler ama günü gelince adaletin yerini bulması için dimdik ayağa kalkar!
Yetkililere bir kez daha sesleniyorum:
Bu saldırılar "bilinçli taksir" gibi hafif ifadelerle geçiştirilemez!
Bu, kasıtlı, örgütlü ve planlı bir eylemdir.
Bu memleketin doğasına, halkına ve devletine meydan okumaktır.
Bu suçu işleyenlerin peşine düşmeyen herkes, o külün bir parçası olur.
Ve son sözüm milletime:
Ormanlarımızı korumak, sadece devletten beklenen bir görev değil,
her bir vatandaşın namus borcudur.
Bir ağacı savunmak, bu vatana sahip çıkmaktır.
Susarsak,
Görmezden gelirsek,
Yarın nefes alacak tek dal bile bulamayız!
Kül olduk ama asla unutmadık!
Orman yakanları da, o ağaçların gölgesinde oynayan çocukları da aklımızdan çıkarmayacağız.
Ve unutmadan haykıracağız:
Bu milletin sabrı sonsuz değildir.
Ama adalete olan inancı, vicdanı kadar sağlamdır!
Şimdi o çakmağı tutuşturan eller yargılanacak.
O ormanı yakanlar, bu milletin adaletiyle hesaplaşacak!
Çünkü biz bu vatanı kuru toprak değil, canla, kanla, yeşille sevdik!

Yazarın Diğer Yazıları