Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nda seçim süreci yaklaşırken bazı çevrelerin “sessizlik” olarak yorumladığı durumun aslında güçlü ve sağlam bir yönetimin doğal yansıması olduğu gün gibi ortada. Şehrin birçok alanda sancılı bir dönemden geçtiği bu süreçte, iş dünyası boş tartışmalarla değil, istikrar ve güvenle yoluna devam etmek istiyor.
Son dönemde bazı odaklar tarafından hedef gösterilmek istenen mevcut Başkan Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, aslında Malatya’nın ekonomik dönüşümünde en aktif rol alan isimlerden biri. “Kan kaybediyor” şeklindeki söylemler ise sahadaki gerçeklikle bağdaşmıyor. Tam aksine, sanayici ve esnaf her fırsatta Sadıkoğlu’nun duruşunu, gayretini ve odanın kurumsal kimliğini güçlendiren adımlarını açıkça takdir ediyor.
Eleştiri olarak sunulan konuların büyük çoğunluğunun, kişisel çekişmelerden doğan abartılı iddialar olduğu da herkesin malumu. Özellikle “ticari yatırımlara ağırlık verdiği” yönündeki söylemler, büyüyen bir iş insanının doğal ticari faaliyetlerini karalama çabasından ibaret. Türkiye’nin her yerinde yatırım yapan iş insanları, bulundukları kurumlara daha geniş bir vizyon kazandırırken, Sadıkoğlu’nun dış yatırımlar üzerinden hedef alınması sadece ucuz bir çelişki yaratma gayreti olarak görülüyor.
Üstelik Sadıkoğlu’nun “Odadan maaş almıyorum” söylemi bir propaganda değil; birçok oda başkanının yapamadığı bir fedakârlığın, hizmet anlayışının net bir göstergesi. Malatya’nın zor zamanlarında kendi işlerinden çok, şehrin kalkınması için zaman ayırdığı da çok iyi biliniyor.
Geçmişte merhum başkan Hasan Hüseyin Erkoç’a yöneltilen eleştiriler üzerinden bir ironi yaratma çabası ise kamuoyunda karşılık bulmuyor. Bugün Sadıkoğlu’nun Malatya dışındaki temaslarının şehre yatırım çekmek, iş insanlarıyla yeni iş birlikleri kurmak ve Malatya ticaretini büyütmek için olduğu herkes tarafından görülüyor.
Ayrıca makam aracının kullanımına dair ortaya atılan iddialar da temeli olmayan söylemlerden ibaret. Üstelik bugüne kadar ne oda bütçesinde bir açık ne de herhangi bir yolsuzluk gölgesi oluşmuş; bu da yönetime duyulan güvenin en önemli sebebi.
Bazı çevrelerin sıkça dillendirdiği “aday çıkmıyor” söylemleri dahi gerçeği farklı sunma çabasından öteye geçemiyor. Çünkü bazen çok aday çıkması yönetimin zayıf olduğuna, hiç aday çıkmaması ise mevcut yönetimin gücüne ve iş dünyasının memnuniyetine işaret eder. Malatya’daki sessizliğin sebebi tam da budur: Sanayici ve esnaf, risk almak değil, istikrarın devamından yanadır.
Konuşulan alternatif isimler ise önemsiz değildir; ancak hiçbirinin Sadıkoğlu kadar sahada, Ankara’da, bürokraside ve TOBB nezdinde etkili bir güce sahip olmadığı da bilinen bir gerçektir. Bu nedenle “tek bir aday sahaya iner ve kazanır” söylemi sahadaki gerçeklikle uyuşmamaktadır.
Deprem sonrası şehrin yeniden ayağa kalktığı bu zor dönemde Sadıkoğlu’nun sergilediği liderlik, yürüttüğü temaslar ve sağladığı destekler iş dünyasında açık bir güven duygusu oluşturmuştur. Malatya’nın şu anda en az ihtiyaç duyduğu şey, geçmişte bedeli ağır ödenen yönetim değişikliği maceralarıdır.
Sonuç olarak, Malatya sanayicisi ve esnafı artık eski tartışmalara dönmek değil, güçlü bir yönetime devam etmek istiyor. MTSO’nun bugünkü vizyoner duruşu ve Sadıkoğlu’nun liderliği, şehrin ekonomik geleceği açısından büyük bir şans olarak görülüyor. Tartışmaların aksine, MTSO’da kaybolan bir şey değil; güçlenen bir ivme var.
