Kendimizi topluma karşı sorumlu hissediyorsak, toplumu ileriye taşımak adına ya da topluma kendi doğrularımızı dayatmak için devrimler yapmalıyız. Nasıl bir toplum hedefliyorsak hedefe yönelik inkılapları dikkatlice seçmeliyiz. Halkın kanaatine bakmadan, kültürüne, inancına, tarihine uyup uymadığına bakmadan kafamızdakileri halka dayatmalıyız. Uygulama sırasında oluşacak dirençleri kırma yönünde ise her yola başvurmalıyız ki devrim başarılı olsun. Tüm bu yaptıklarımızı iyi bir şeymiş gibi gösterip kendimizi alkışlatmalıyız zihinlere yerleşmiş olsun. Eski devleti, eski kültürü, eski olan her şeyi kötüleyip aşağılamalıyız ki devrimlerimiz gelecekte de devam etsin.
Şimdi bu düstur üzere önce yönetimde devrim yapalım.
Önce eski yönetimi ihanetle suçlayalım. Hatta kanun çıkartarak tüm yönetimdekileri aileleriyle birlikte ülkeden zorla çıkartalım. Sonra da ülkeye ihanet ettiler ve ülkeden kaçtılar diye propaganda yapalım. Eski yönetimin yaptıklarının yüceliği ne kadar büyük olursa olsun aşağılayalım. Bizim yaptıklarımız da ne kadar küçük olursa olsun göklere çıkartacak kadar yüceltelim ki milletin aklı bulanmasın.
Yaşam tarzımızda da devrim yapalım.
Çinliler çok güzel işler yapıyor. Hem teknolojide hem de kültürel alanda çok ilerideler. Çin milletini benzemek için devrimler yapmalıyız. Çinliler gibi giyinmeli onlar gibi yaşamalıyız. Kadınlarımız hanfu ya da qipao giyinmeli, erkeklerimiz tangzhuang denilen takımlardan giyinmelidir. Bu kıyafetlerin zorunlu giyinilmesi için kanun çıkartalacak. Çin’den getirilen bu kıyafetleri zorla vatandaşa satılacak. Devlet memurlarının maaşından kesilerek bu kıyafetler memurlara zorla giydirilecek. Çin kıyafetler giyilmeden devlet dairelerinden hizmet alınmayacaktır. Yeni kıyafetlere karşı çıkan cezalandırılacaktır.
Tatil günlerimiz, takvimimiz ölçü araçlarımız da Çinlilerle uyum içinde olmalı. Onlara benzemeliyiz. Önceden kullandığımız çağdaş olmayan ölçü ve tartı araçlarını terkedeceğiz.
Kültürel alanda devrim yapalım.
Türk müziğinin temel taşı olan saz yasaklanacak. Yayın organlarında Türk müziği yayınlanmayacak, okullarda öğretilmeyecek. Çin tarzı müzikler öğretilecek, her çocuk en azından Çin kültürünün en yaygın enstrümanı olan ‘’erhu’’yu çalabilecek seviyede eğitim alacaktır.
Hukuk kurallarımız da değişmelidir. Çin hukuk kuralları tercüme edilerek yasalaştırılacak. Hâkimler buna göre karar verecek, savcılar buna göre iddianame hazırlayacak, avukatlar buna göre savunma geliştireceklerdir. Çinliler çağdaş millet olduğu için onların hukuk sistemi en mükemmelidir.
Eğitim alanında devrim olmadan devrim tamamlanamaz.
Eski eğitim kurumlarının hepsi bir kanunla kapatılacak. Çin eğitim sistemi olduğu gibi ülkemizde uygulanacak. Alfabemiz değişecek. Çin alfabesi yeni Türk Alfabesi olacak. Artık herkes Çin alfabesiyle okuyacak ve yazacak. Eski (Latin) Türk alfabesiyle yazmak okumak yasaklanacak. Eski yazı ile yazılan kitaplar toplanarak imha edilecek hatta başka ülkelere hurda kâğıt olarak satılacak. Eski yazıyla yazılan eserleri yok edilecek, millet geçmişi unutacak. Bizim öğrettiğimiz kadar ve şekilde geçmişi öğrenilecek. Yeni yazı ile yeni bir tarih yazacağız.
Geçmişe dönük ne varsa kötü ve aşağılık olacak. Yeniliklerimiz çağdaş modern ve yüce olacak. Tarihimizde iyi bir şahsiyet olmayacak. Başarı hiç olmayacak. Öyle bir nesil yetişmeli ki geçmişe kör, yabancı ve düşman olmalı.
Bunlar sayesinde devrim başarılı ve kalıcı olacaktır.
Bir ülkenin kaderini değiştirmek çok güzel bir şey. Yaşasın devrimimiz.
