PKK’nın ilk caniliği olan Eruh Katliamı’ndan bugüne kadar, PKK terör örgütünün bitirilmesi için onlarca proje geliştirildi uygulandı ve sonuç alınamadan çöpe atıldı. Devlet nezdinde, açık ya da gizli onlarca görüşmeler, onlarca yasa değişikliği yapıldı, onlarca pişmanlık yasası çıkartıldı ancak hedefe dair hiçbir sonuç alınamadı. Sonuç almaya her yaklaşıldığında Bingöl katliamı gibi çözümü sekteye uğratacak provokatif eylemlerle yüz yüze geldik.
Doksanlı yıllarda yürütülen şiddetle bastırma yöntemi PKK’yı zayıflatmaktan çok güçlendirdi. PKK’ya katılımı zirveye çıkardı. Bestler Dereler ve Gabar dağı gibi bazı bölgeler PKK tarafından kurtarılmış bölge ilan edildi. Aktütün Karakolu’na yapılan saldırı gibi 300- 400 kişilik gruplar halinde saldırıp, 9,5 saat süren çatışma sonunda ellerini kollarını sallayarak Irak’ın kuzeyine gidebilecek rahatlığa kavuşmuşlardı.
Çözüm sürecinde şımaran PKK kendini bir halt zannedip devleti zafiyet içinde gösterirken, Hendek olaylarıyla kendi ipini çekmiş oldu. Hendek olaylarında soğuk yüzünü ve acımasızlığını göstermeye başlayan devlet, yurt içinde PKK’yı bitirme noktasına getirdi ve terör örgütüne hareket alanı bırakmadı. Özellikle SİHA teknolojisi örgütü adeta adım atamaz hale getirdi.
Sahada silinen PKK’nın dağıtılması ve tarihe karışması için devlet aklı devreye girdi. Devlet BAHÇELİ’nin başlattığı bu akıl, hükümetin desteğiyle PKK’nın fesih kararı alma ve silah bırakmasıyla sonuçlandı.
PKK’ya silah bıraktırılmasının ne kadar değerli olduğunu, terör olaylarının travmasını yaşamayan insanlar anlayamaz. Çocuğunu askere gönderirken ‘’Bu asker gidecek geri gelecek.’’ sloganlarını duymayanlar bu başarının değerini anlayamaz. . 18 ay boyunca, çalan her telefonu korkuyla açmayan anne babalar bu politikanın yüceliğini bilemez. On dokuz- yirmi yaşlarına gelmiş gençlerimizden, askerden sağ dönersem, diye başlayan cümleleri duymayanlar bu fesih kararının verdiği rahatlığı anlayamaz.
Bir gece yarısı terör örgütü tarafından evleri basılmayan aileler bunun kıymetini bilemez. Gündüz devlete gece örgüte hesap vermek zorunda kalmayan insanlar bu barışın değerini bilemez. Çocuklarının dağa çıkmasından ya da kaçırılmasından endişe duymayanlar terör örgütünün bitirilmesinin idrakini gösteremez. Kıt kanaat geçinirken PKK’ya haraç vermeyenler PKK’nın dağılmasındaki rahatlığı anlayamaz.
Türkiye’yi seven herkes PKK’nın bitmesinden memnuniyet duyar. Türkiye’yi sevmeyenler, şiddet ve kaostan beslenenler ise PKK bitti diye yas tutar.
PKK’ya silah bıraktırma başarısı, siyasi parti başarısına indirgenemeyecek kadar büyük ve milli bir başarıdır. PKK’ya silah bıraktırma başarısını siyasi kazanım için başarısızlık diye gösterilmeyecek kadar kutsaldır. Bu başarıyı aşağılamak, tiye almak ve küçümsemeye çalışmak insanlıkta samimiyet göstergesidir, iyi niyetle örtüşmemektedir.
PKK BİTERSE NE OLUR
Ülkede şiddet biter. Şehit haberleri son bulur. Kürt ve Türk beraberliği perçinlenir. İç savaş riski ortadan kalkar. Milli gelir artar. Olası bir savaşta düşman unsurlara yardımcı bulunmaz. Dağa çıkan gençler ülkeye faydalı olur. Bölge her alanda gelişir. Terörle mücadeleye ayrılan para kalkınmaya ayrılır. Bölge arazilerinde ekonomik faaliyetler başlar. Gençlerimiz potansiyelini ülke yararına kullanırlar.
PKK BİTMEZSE NE OLUR
Çatışmalar devam eder. Kürt gençler kandırılmaya, dağa çıkmaya devam eder. Şehit haberleri ekranlara konu olur. Bölgeye hizmet gitmez. Türk ve Kürtler arsında nefret tohumları yeşerir. Ülkemizi işgal niyetinde olanlar için ülkede muhalif bir grup oluşur. Türkiye’ye karşı vekalet savaşı yapacak grup oluşur. İç savaş riski artar. Milli gelir azalır. Gençlerimiz potansiyelini ülke zararına kullanır. Türkiye’nin iyiliğini istemeyenler sevinirken; Türkiye sevdalıları üzülür.
Bazı hedefler için geliştirilen politikalar süreç odaklı değil sonuç odaklı olmalıdır. PKK’nın bitirilmesi için geliştirilen politika da sonuç odaklı olmalıydı öyle de oldu. Süreçte hoşumuza gitmeyen kanımıza dokunan bazı uygulamalar elbette olmuştur. Önemli olan, devletin ayağına bağlanan prangaların parçalanıp atılmasıdır. Terörsüz Türkiye, müreffeh ve güçlü bir Türkiye demektir.
Veysel FIRAT
