Mir Murat Demir

NASIL BÜYÜK BİR MÜCADELE

Mir Murat Demir

Bilenler, duyanlar, görenler mutlak suretle ama ayıklayıp gerçekliğini kontrol sonrası elden ele dilden dile bu yaşanmışlıkları, tarihi gerçek olan büyük mücadelemizi, kurtuluş mücadelemizi an an, dakika dakika, saat saat, gün gün anlatsın yeni nesle. Yarım asırlık yaşam süremi geride bırakalı çok oldu, ya hiç denk gelmedim, okumadım ya da bugün denk gediğinde okuduğumda daha bir derin etkilendim. Biraz deli biraz meczup diye tanımladığımız insanlarımız var ya, onlardan biri, öyle Suriyeli sığınmacılar gibi vatanını, toprağını, atasını bırakıp kaçan türden değil, aklı da kendisine tam yar değil. 
**
1919 yılı Haziran ayında Emirdağ'da halk arasında "Yunan gavuru Emirdağ'a geliyor." söylentisi yayılınca eli silah tutan tüm erkekler Askerlik şubesine giderek başvururlar, gönüllü olarak silah altına alınırlar ve Kuvva-i Milliye Harekatını başlatırlar. Geride sadece yaşlılar, bedensel engelliler, çocuklar ve Deli Battal isimli bir meczup kalmıştır.
Deli Battal, herkesin kızdırdığı bir delidir, kendisini kızdıran kişileri yakalayınca paçasından tutarak havaya kaldırır, yere çarpar ve herkesi güldürür. Acıkınca bir eve giderek yağlı katmer ve üzüm hoşafı isteyerek karnını doyurur. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı zaten yoksul olan milletimizi daha da yoksullaştırmıştır. Emirdağlı Kadınlar, yün eğirir ve yünden çorap yaparak Kuvva-i Milliye'ye gönderirler.
Bir gün Deli Battal, İncili Mahallesinde bulunan bir eve giderek bir kalıp sabun ister, sabunu alınca evin karşısındaki çeşmede ayağından çıkardığı topuğu yırtık çorabını ve öküz derisinden yapılmış çarığını köpürterek iyice bir yıkar, çorap ve çarığını elline alarak yalın ayak doğru Askerlik Şubesi binasına gider. Yolda bir ayağı dizinden aşağı kesilmiş bir Balkan Savaşı gazisi: "Deli Battal, senin yalın ayakla gezmen bizim şerefimize dokunur, yanıma gel de sana bir çift çarık vereyim." der ama Deli Battal cevap bile vermeden yoluna devam eder.
Askerlik Şubesi Binasına girerek kapalı bir kapıyı çalarak içeri girer, o esnada Şube Reisi, Kaymakam, Jandarma Komutanı ve Kuvva-i Milliye reisi gizli bir toplantı yapmaktadır, Deli Battal, esas duruşa geçerek tekmil verir:
"Kuvva-i Milliye Karargahına Deli Battal'dan selam olsun, Kuvva'cılar var olsun, Deli Battal hepinize kurban olsun.. Duydum ki Mustafa Kemal'in askeri yalın ayakmış, çarığı da delikmiş, Kuvva'cılara yardım için herkes bir şeyler yapıyor. Allah şahidimdir ki benim malım mülküm yok. Size çoraplarımı getirdim, şimdi yıkadım, vallahi temizdir, çorabımın topuğu azıcık deliktir ama çarığım sapa sağlamdır."
Deli battal, çorap ve çarığını teslim ederken ağlamaktadır, gözyaşlarına hâkim olamaz ve konuşmasına devam eder: "Eskere alın desem, beni yazmayacağınızı biliyorum, Deli Battal'dan Mustafa Kemal Paşa'ya selam olsun, gazanız mübarek olsun. Haydi bana eyvallah." Deli Battal, odadan asker selamı vererek çıkar ve yalın ayak sokaklarda dolaşmaya başlar. Yunan Ordusu Emirdağ'ı işgal edince Yunan kuvvetlerini takip ederek öğrendiklerini ve gördüklerini gizlice Milli Kuvvetlere bildirerek istihbarat elemanı olarak faaliyet gösterir. Türk Ordusu 1922 yılı Eylül ayının ilk günlerine Emirdağ'a girdiğinde Yunan Ordusunun gizli silah depolarını komutanlara bildirir, Yunanlılar kaçarken Deli Battal'ı yakalarlar ve kurşuna dizilerek şehit ederler.
Emirdağ'da dikilen heykelinde bir elinde çorabı diğer elinde ise çarığı vardır.
**
Bazılarınız haberdar bazılarınız okumuş da olsanız tekrarında bir mahzur görmüyorum. Yalan, dolan, uyarlama, mübalağa olmadan istiyorum ki öne çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, kurmay heyeti dışında da binlerce, on binlerce, yüzbinlerce isimsiz kahramanımız bilinsin, tanınsın. İstiyorum ki yeni nesil yeni çağ denilerek yeni jenerasyon çocuklarımız da torunlarımız da tarihini bilsin, yokluk ve büyük sıkıntılar içerisinde nasıl büyük bir mücadele verilerek, vatanımız düşman postallarından ayıklanıp Türkiye cumhuriyeti kurulmuş, öğrensin. Elbette eğitim öğretim yuvaları, okullarımız var, elbette dernek ve vakıflarımız var bu manada faaliyetleri olan, yine de siz ebeveynlerin yürek sesinizi de dillendirerek meseleyi sahiplenip anlatmanız evlatlarınıza, okumaları ve öğrenmeleri için yönlendirmeniz, en evlası en muazzam olan şeklidir. Deli Battal da binlercesi, on binlercesi, yüz binlercesi dilden dile, yazarak, notlarımızda yer vererek anlatıp, yazıp çoğaltalım, bağımsız, özgürlükçü, Kemalist, mücadeleci, çağdaş, medeniyet taraftarı, milliyetçi ve devrimci ruha sahip, bilim, sanat, kültürle donatılmış, milli ve değer yarılarını öğrenip sahiplenmiş ideal bir nesil oluşsun istiyorsak, sorumluluktan kaçmayacağız!

         

Yazarın Diğer Yazıları