Semih Ünal

HEYKELPEREST!

Semih Ünal

Put, doğaüstü gücü olduğuna inanılan, sureti, bir canlıya benzetilen taştan, tahtadan yapılan tanrı anlamı yüklenen suretlerdir.

Yani “Müslümanım” diyen kimse puta benzeyen ve(aslında doğrudan put olan) şeylere ilgi ve alakasının çok çok daha az olması icap eder.

Bizimkiler, başkalarının tanrısına yan gözle bakıyor!

Çok daha doğrusu, elindeki din ile uğraşmak yerine, elindekini başka bir tarafa atıp, başkalarının dinine uygun olmaya çalışıyor fark etmeden! Her ne ise bu başka bir mesele…

Şehirlerimizin çoğunda hatta neredeyse hepsinde put var.

(Put demekten çekinilmemesi gerekiyor aslında. Put tanımına uygun nesneler ne de olsa.)

Bizdeki heykelcilik anlayışı açılışlar yapılacak kadar üst düzey oldu. Bugün bir camii açılışına bu kadar önem ve özen gösterilmiyor, daha camii açılışına denk gelmedim.

Gelgelelim heykellerin islamiyetteki bakın <<İslamdaki>> yani dinimizdeki, yani dünyanın gayesindeki yeri, yani Yaratılışın gayesindeki yeri. (“İslamdaki yeri” demek genelde kâfi olması gerekiyor ama bazen bu kadar açmak gerekiyor.)

Heykeller islam dinine göre yasaklanmıştır. Daha geniş düşünelim, suret temsil eden her şey yasaklanmıştır aslında. Buna ben değil dinimiz karar vermiş. Heykelleri yapan, yaptıranlar hangi zihniyetle yapıyor bilinmiyor ama en azından müslüman değillerdir, o vakit söz biter.

 “Bu sûretleri (resim ve heykelleri) yapanlar, kıyamet günü, "Bu yaptıklarınıza can verin, haydi!" diye azap edileceklerdir.

[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]

Putperestim diyenler Müslüman gibi yaşıyor, öyle değil mi?

Haydi gelin put ile heykeli karşılaştıralım:

-Puta tapılır ve önünde secde edilir, çeşitli beden hareketleri yapılır.

Heykel de ise, zaman zaman aynı şeyleri görmek mümkündür.

-Put için tapınağa gidilir

Heykel zaten her tarafta

-Putuna, ilahına ibadet için çeşitli tapınaklara gidilir

Heykel için, kabirleri, kimseleri, barınakları temsil eden heykeller içinde yine aynı şekilde yol kat edilebilir.(isteğe bağlı)

“Bir köy varmış, köyün su, temizlik için yani kısacası zaruri su ihtiyacı için deniz duruken dereye gitmek için can atarlarmış. Deniz daha büyük ve herkese yeter; dere daha küçük ve yetersizdir. “Denize neden gitmiyorsunuz?” diye soranlara ise: bu dere bizim ekinlerimizi sulayarak bizi resmen kurtarıyor demiş.”

Yazarın Diğer Yazıları